Ey iman edenler! Bir topluluk bir başka toplulukla alay etmesin; belki de o alaya aldıkları kendilerinden daha hayırlıdır.
Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler; belki o alaya aldıkları kendilerinden daha hayırlıdır.
Birbirinizi ayıplamayın; birbirinizi incitici, aşağılayıcı kötü lakaplarla çağırmayın.
Bir insan iman ettikten sonra onu fâsıklığı çağrıştıran bir isimle çağırmak ne kötü bir davranıştır
ve böyle yapıp imandan sonra fâsıklık damgası yemek de ne kötüdür.
Bu tür davranışların ardından kim tevbe edip Allah’a yönelmezse, işte onlar zâlimlerin tâ kendileridir. (15)
Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü zannın bir kısmı günahtır.
Birbirinizin gizli hallerini ve kusurlarını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın.
Herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz!
Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının.
Şüphesiz Allah, tevbeleri çokça kabul edendir, engin merhamet sahibidir. (16)
Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacak olursanız sakın günah işlemek, düşmanlık etmek ve Peygamber’e karşı çıkmak için fısıldaşmayın.
Ancak iyilik ve takvâ üzere bir araya gelin ve konuşun. Bir gün huzurunda toplanacağınız Allah’a karşı gönülden saygı besleyerek O’na itaatsizlikten sakının! (17)
Bütün bunlar, Allah tarafından belirlenmiş hükümlerdir. Artık kim Allah’ın emir ve yasaklarına gereken saygıyı gösterir, onları yüceltirse bu, Rabbinin katında onun için bütünüyle hayırdır.
Haram olduğu daha önce bildirilenlerin dışındaki hayvanların eti size helâl kılınmıştır. O halde artık o iğrenç, pis putlardan kaçının ve yalan sözden de uzak durun. (1)
Onlara: “Peki, yedi kat göğün Rabbi ve büyük arşın sahibi kimdir?” diye sor. (2)
Biz insana, anne-babasına mümkün olan en iyi şekilde davranmasını emrettik.
Annesi onu nice zahmetlere katlanarak karnında taşımış; sütten kesilmesi de iki yılı bulmuştur.
Onun için, ey insan, bana şükret, ana-babana da teşekkür et.
Unutma ki, sonunda bana dönecek ve yaptıklarının hesabını vereceksin. (3)
İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel karşılıkla savmaya bak. O zaman göreceksin ki, aranızda düşmanlık bulunan kişi sanki candan, sımsıcak bir dost oluvermiştir. (4)
Size verilen her şey ancak dünya hayatının gelip geçici menfaatidir. Allah katındaki nimetler ise inanıp yalnızca Rablerine güvenip dayananlar için her bakımdan daha hayırlı ve daha devamlıdır. (5)
Onlar, büyük günahlardan ve zinâ, fuhuş gibi hayâsız çirkin işlerden kaçınırlar.
Kızdıkları zaman öfkelerini yutup kusurları bağışlarlar. (6)
Onlar Rablerinin çağrısına uyarlar ve namazı dosdoğru kılarlar. Aralarındaki işlerini istişâre ederek yürütürler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da Allah yolunda harcarlar. (7)
Bir haksızlığa ve saldırıya uğradıkları zaman birlikte yardımlaşarak kendilerini savunurlar. (8)
Fakat aşırı gitmek yasaktır. Çünkü kötülüğün karşılığı, ona denk bir cezadır.
Bununla beraber kim affeder ve böylece düşmanlığı sona erdirip barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Doğrusu O, zâlimleri hiç sevmez. (9)
Haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunanlara gelince, böyleleri için bir kınama ve cezalandırma söz konusu olamaz. (10)
Kınama ve cezalandırma, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere tecavüz ve saldırıda bulunanlar için geçerlidir. İşte onları can yakıcı bir azap beklemektedir. (11)
Bununla beraber bir insan dişini sıkar, sabreder ve kendisine haksızlıkta bulunanı bağışlarsa, şüphesiz bu, nefse hâkimiyet, azim ve kararlılık gerektiren büyük bir fazilettir. (12)
Mü’minlerden iki grup birbiriyle çarpışacak olursa, derhal müdâhale ederek aralarını düzeltin.
Buna rağmen biri ötekine saldırırsa, saldırıda bulunan taraf Allah’ın hükmüne boyun eğinceye kadar onlarla savaşın.
Eğer boyun eğerlerse, o iki grubun arasını adâletle düzeltin.
Adâleti uygulamada da dâimâ titiz davranın. Çünkü Allah, hak ve adâlet hususunda titiz olanları sever. (13)
Bütün mü’minler kardeştir; öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının ki O’nun rahmetine erişesiniz. (14)
Yalnız Rabbini büyük tanı; O’nun sonsuz büyüklüğünü ilan et! (18) Elbiseni tertemiz tut. (19)
Maddi-manevî her türlü pislik ve kötülükten uzak dur. (20) Yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma (21) Rabbin rızâsı için sabret. (22)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Allah’a gönülden saygı besleyenler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Allah’a gönülden saygı besleyenler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Allah razı olsun sayenizde Kur-an mealini okumuş oluyoruz sevgili dost... keşke okuduklarımızı da yaşayabilsek...
İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel karşılıkla savmaya bak. O zaman göreceksin ki, aranızda düşmanlık bulunan kişi sanki candan, sımsıcak bir dost oluvermiştir. (4)
Size verilen her şey ancak dünya hayatının gelip geçici menfaatidir. Allah katındaki nimetler ise inanıp yalnızca Rablerine güvenip dayananlar için her bakımdan daha hayırlı ve daha devamlıdır. (5) bu iki düstur rehberimiz olsa yeter ama zannediyorum okuyoruz ama hiç ders almıyoruz gibi geliyor bana... selam ve sevgilerle..
Ramazanınız mübarek olsun. Hayırlara vesile olsun inşaallah.
“Allah’ım! Bu günde iyilik ve ihsanı bize sevdir; fısk ve günahtan bizi nefret ettir; gazabını ve cehennem ateşini bize haram kıl
“Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağımız ve ey zorluk zamanında imdadımız! Sana yalvarıp yakarıyoruz. Senden imdat diliyoruz ve Sana sığınıyoruz, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyoruz. O halde imdadımıza yetiş ve bizi sıkıntılardan kurtar.
Ey az ameli kabul edip çok günahı affeden! Bizim az amelimi kabul et ve çok günahımızı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin. Rabbimiz! Senden kalbimize birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bize yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğimiz bir yakın istiyoruz. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımızda bize kısmet ettiğin şeylere bizi razı kıl.
Ey sıkıntılı anımızda birikimmiz, zorluk zamanımda yaverimiz, nimetli günümüzde velinimetimiz, rağbet ve iştiyakımızın doruk noktası olan Rabbimiz! Sensin kusurumuzu örtecek, korkumuzu emniyete çevirecek ve sürçmemizi affedecek olan. O halde bizim hatamızı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
Ramazanınız mübarek olsun. Hayırlara vesile olsun inşaallah.
“Allah’ım! Bu günde iyilik ve ihsanı bize sevdir; fısk ve günahtan bizi nefret ettir; gazabını ve cehennem ateşini bize haram kıl
“Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağımız ve ey zorluk zamanında imdadımız! Sana yalvarıp yakarıyoruz. Senden imdat diliyoruz ve Sana sığınıyoruz, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyoruz. O halde imdadımıza yetiş ve bizi sıkıntılardan kurtar.
Ey az ameli kabul edip çok günahı affeden! Bizim az amelimi kabul et ve çok günahımızı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin. Rabbimiz! Senden kalbimize birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bize yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğimiz bir yakın istiyoruz. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımızda bize kısmet ettiğin şeylere bizi razı kıl.
Ey sıkıntılı anımızda birikimmiz, zorluk zamanımda yaverimiz, nimetli günümüzde velinimetimiz, rağbet ve iştiyakımızın doruk noktası olan Rabbimiz! Sensin kusurumuzu örtecek, korkumuzu emniyete çevirecek ve sürçmemizi affedecek olan. O halde bizim hatamızı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
Yüce Kur'an-ı Kerim için meal çalışmanızda Cenab-ı Hak'tan muvaffakiyet diliyorum. Bu hayırlı gayretinizden dolayı ne kadar teşekkür etsek azdır, sağolun varolun, Allah râzı olsun inşallah 🙏 Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun
Ramazanınız mübarek olsun. Hayırlara vesile olsun inşaallah.
“Allah’ım! Bu günde iyilik ve ihsanı bize sevdir; fısk ve günahtan bizi nefret ettir; gazabını ve cehennem ateşini bize haram kıl
“Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağımız ve ey zorluk zamanında imdadımız! Sana yalvarıp yakarıyoruz. Senden imdat diliyoruz ve Sana sığınıyoruz, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyoruz. O halde imdadımıza yetiş ve bizi sıkıntılardan kurtar.
Ey az ameli kabul edip çok günahı affeden! Bizim az amelimi kabul et ve çok günahımızı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin. Rabbimiz! Senden kalbimize birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bize yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğimiz bir yakın istiyoruz. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımızda bize kısmet ettiğin şeylere bizi razı kıl.
Ey sıkıntılı anımızda birikimmiz, zorluk zamanımda yaverimiz, nimetli günümüzde velinimetimiz, rağbet ve iştiyakımızın doruk noktası olan Rabbimiz! Sensin kusurumuzu örtecek, korkumuzu emniyete çevirecek ve sürçmemizi affedecek olan. O halde bizim hatamızı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
Ramazanınız mübarek olsun. Hayırlara vesile olsun inşaallah.
“Allah’ım! Bu günde iyilik ve ihsanı bize sevdir; fısk ve günahtan bizi nefret ettir; gazabını ve cehennem ateşini bize haram kıl
“Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağımız ve ey zorluk zamanında imdadımız! Sana yalvarıp yakarıyoruz. Senden imdat diliyoruz ve Sana sığınıyoruz, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyoruz. O halde imdadımıza yetiş ve bizi sıkıntılardan kurtar.
Ey az ameli kabul edip çok günahı affeden! Bizim az amelimi kabul et ve çok günahımızı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin. Rabbimiz! Senden kalbimize birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bize yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğimiz bir yakın istiyoruz. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımızda bize kısmet ettiğin şeylere bizi razı kıl.
Ey sıkıntılı anımızda birikimmiz, zorluk zamanımda yaverimiz, nimetli günümüzde velinimetimiz, rağbet ve iştiyakımızın doruk noktası olan Rabbimiz! Sensin kusurumuzu örtecek, korkumuzu emniyete çevirecek ve sürçmemizi affedecek olan. O halde bizim hatamızı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
Saygıdeğer Refter siz ne kadar güzel bir insansınız. Yazdıklarınızı okuyunca kendimden geciyorum. Hele ezgi ile birlikte süper bir uyum olunca okuduklarım kendimi hizaya çekiyorum. Allah sizden razi olsun.iyi ki varsınız. Allah kaleminize her daim böyle kudret versin. Tebrik ederim. Ramazan i serifiniz mübarek dualarınız kabul olsun. Sağlıcakla kalınız
Ramazanınız mübarek olsun. Hayırlara vesile olsun inşaallah.
“Allah’ım! Bu günde iyilik ve ihsanı bize sevdir; fısk ve günahtan bizi nefret ettir; gazabını ve cehennem ateşini bize haram kıl
“Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağımız ve ey zorluk zamanında imdadımız! Sana yalvarıp yakarıyoruz. Senden imdat diliyoruz ve Sana sığınıyoruz, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyoruz. O halde imdadımıza yetiş ve bizi sıkıntılardan kurtar.
Ey az ameli kabul edip çok günahı affeden! Bizim az amelimi kabul et ve çok günahımızı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin. Rabbimiz! Senden kalbimize birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bize yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğimiz bir yakın istiyoruz. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımızda bize kısmet ettiğin şeylere bizi razı kıl.
Ey sıkıntılı anımızda birikimmiz, zorluk zamanımda yaverimiz, nimetli günümüzde velinimetimiz, rağbet ve iştiyakımızın doruk noktası olan Rabbimiz! Sensin kusurumuzu örtecek, korkumuzu emniyete çevirecek ve sürçmemizi affedecek olan. O halde bizim hatamızı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
keşke okuduklarımızı da yaşayabilsek...
İyilikle kötülük bir olmaz.
Sen kötülüğü en güzel karşılıkla savmaya bak.
O zaman göreceksin ki,
aranızda düşmanlık bulunan kişi
sanki candan, sımsıcak bir dost oluvermiştir. (4)
Size verilen her şey
ancak dünya hayatının gelip geçici menfaatidir.
Allah katındaki nimetler ise
inanıp yalnızca Rablerine güvenip dayananlar için
her bakımdan daha hayırlı ve daha devamlıdır. (5)
bu iki düstur rehberimiz olsa yeter ama zannediyorum okuyoruz ama hiç ders almıyoruz gibi geliyor bana...
selam ve sevgilerle..