Anlamadım ki Seni
İştiyakla koşmuştun kollarıma bir zaman;
Kıskançlık ateşiyle alev alev yanarken. O nasıl aceleydi; ortalık hep toz duman, Bir zaman ne mutluydun aşk suyuna kanarken. Sonra ne oldu bilmem; birden soğuyuverdin, Başka başka erkekler gözünde bir dev oldu, Onlara bedenini, bana ağuyu verdin, Ve sonunda mekanın umumi bir ev oldu. Dostlar hep dedi ama, göremedim gidip de, Önceden tanımasa kalbim pek aldırmazdı, Sen ki ulaşılmazdın, şimdi ise en dipte, Seni öyle görmeyi yüreğim kaldırmazdı. Şu an eski anılar acımasız işkence, O kalbin satılıksa niye ben alamadım? Neydi güzelim neydi, neydi sebebi sence? Niye senin kalbini bir tek ben çalamadım? Sahilde yudumlarken ben Güzel Marmara’yı Sen kirli bir yatakta tavana bakıyorsun, Düşündüğünü sanmam bırakılan parayı, Niye böyle yapıyor ve beni yakıyorsun? Anlamak istedim de anlayamadım seni, Anlaşılır değildin, belki ben toydum biraz, Bir aşk bulmuştum sende, değişik ve yepyeni, Heyecanlı bir çocuk; belki ben o’ydum biraz. Ama gitmen acıydı; hem de böyle kırarak, Belki de düzelirdi bazı şeyler zamanla, Duymadın, hep ağladım günlerce haykırarak, Beni anlamadın ya, bari kendini anla. Güzel Marmara’m yarım, yarısını sakladım, Belki gelirsin diye emrettim dolunaya, Bulutlara gölgeyi bu akşam yasakladım, Biliyorum bir gece döneceksin buraya. Muammer Akman ] |