İnfaz
Ömür kurulu saat, vadesi meçhul vaat,
İste isteme biter; bahar geçer yaz geçer, Ufak tefek şeylerle tüketilir şu hayat, Sonbahar yaprak döker, kış biter ayaz geçer. Farkında olunmaz hiç günler ömürden yerken, Gönül kapım kapalı, aşka geçit yok derken, Böyle büyük sözlere belki de vakit erken, O kapalı kapıdan efsunlu dilbaz geçer. Tatlı diliyle açar tüm kapıları bir bir, Ne akıl kalır başta ne zerre kadar fikir, Onun ismidir artık dudaktaki tek zikir, Öyle eser ki kâlpten delişmen poyraz geçer. Müjdeli kervandır o, yükü cevherdir onun, Elma yanak, al dudak, dili şekerdir onun, Işıyan gönüllerde adı seherdir onun, Bu aşk bitmesin diye gönülden niyaz geçer. Ne yazık ki ömrü az bir seher yeli gibi, Bir şey bozar bu aşkı Şeytan’ın eli gibi, Aranıp durulur hep divane, deli gibi, Yanar yıkılır gülşen, gözlerden enkaz geçer. Kaç gönüle girmiştir, kaçı kanmıştır böyle? Kimler pervane olmuş, kimler yanmıştır böyle? Nasıl olup hâyâli gerçek sanmıştır böyle? Aklın her köşesinden aşkları infaz geçer. Makman Muammer Akman |