GECEM
Geceme şarkı tuttum ilk şarkı segâh oldu,
Sonra değişti makam peşinden dügâh oldu, Hatıralar tutuştu, kâlbim ciğergâh oldu, Böyle geçti bu gece, sonunda sabah oldu. Gökyüzü karanlığı yorganımdır her gece, Karanlıklar içinde hâyâller belirince; Bir yıldız yağmuru ki, dökülür ince ince, O yıldız yağmurları kâlbe güzergâh oldu. Kimi sonsuz karanlık, kimi hilâle bakıp, Bilinmez yıldızlara bildik isimler takıp, Samanyolu’na kanıp onunla gayba akıp, Geceyle oynaşmamız bir soyut semah oldu. Sevgilimdir geceler, gitmesin istiyorum, Karanlıklarla raksım bitmesin istiyorum, Gecenin ketumluğu yitmesin istiyorum, Ah ne yazık gün doğdu, ağyârım agâh oldu. Günahlarım büyüktür, ancak geceler yıkar, Aydınlık beni boğar, ışık ruhumu sıkar, Gece bana meftunsa ben geceye ne çıkar? Tüm aşklar bana haram, bu aşksa mübâh oldu. Geceler sır perdesi, duyulmaz olur âhlar, Karanlıkta boğulur keşkeler ve eyvâhlar, Kaybolur karanlıkta yön bilmeyen seyyahlar, Ben yönümü kaybetmem; gecem kıblegâh oldu. Kefen, mezar istemem geceye gömün beni, Karanlığa hibedir, terk ettim bedenimi, Rab’bim anlayacaktır bu terkin nedenini, Karanlıklar ruhuma bulunmaz felâh oldu. Yine son buldu gecem kırık kolum, kanadım, Günün ilk ışıkları kesti, biçti; kanadım, Dimağ ışıkta yorgun, şu yaşımda bunadım, Güneşte yandı gölge, geceye günah oldu. Makman Muammer Akman |