7
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
941
Okunma
Şüphesiz sizin Rabbiniz,
gökleri ve yeri
altı günde yaratan
sonra arşa istivâ eden;
gündüzü,
kendisini süratle kovalayan geceyle
bürüyüp örten;
güneşi, ayı ve yıldızları
emrine boyun eğdiren
Allah’tır.
Bilin ki,
yaratma da,
emir ve idâre yetkisi de
yalnız O’na aittir.
Âlemlerin Rabbi olan Allah
yüceler yücesidir. (1)
Allah kullarına karşı çok lutufkârdır.
Dilediğini istediği şekilde rızıklandırır.
Çünkü O
çok kuvvetlidir,
kudreti dâimâ üstün gelendir. (19)
Şüphesiz Rabbiniz,
gökleri ve yeri altı günde yaratan,
sonra arşa hükümrân olan,
her şeyi ve her işi
yerli yerince yöneten
Allah’tır.
O’nun izni olmadan
şefaat edebilecek hiç kimse yoktur.
Rabbiniz Allah işte budur.
Öyleyse
O’na kulluk edin.
Hâlâ düşünüp ders almayacak mısınız? (2)
Onlar,
yeryüzünde dolaşıp
kendilerinden öncekilerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna
ibretle bakmazlar mı?
Halbuki onlar
kendilerinden çok daha kuvvetli idiler;
hem sular, madenler çıkarmak,
ekin ekmek,
ağaç dikmek için yeri karmış,
alt üst etmişler;
hem de onu
bunların imarından daha fazla
îmâr etmişlerdi.
Onlara da peygamberleri
mûcizeler, açık deliller getirmişti
fakat inkâr edip helâk oldular.
Böyle yapmakla
Allah onlara asla zulmetmedi;
fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. (17)
Sizi imtihan edip
hanginizin daha güzel amel işleyeceğini
ortaya çıkarmak için
gökleri ve yeri
altı günde yaratan
O’dur.
Arşı ise daha önce su üzerinde idi.
Buna rağmen şayet:
“Siz öldükten sonra kesinlikle diriltileceksiniz”
diyecek olsan,
inkâra saplananlar muhakkak:
“Bu düpedüz bir büyüden
başka bir şey değil” derler. (3)
“Yoksa
bizim sizi boşuna yarattığımızı,
sonunda bizim huzurumuza
geri döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (14)
O Allah ki
gökleri, yeri
ve aralarında bulunan her şeyi
altı günde yarattı,
sonra da arşa istivâ etti.
O Rahmân’dır.
Artık yaratılışın sırrını,
her şeyi en iyi bilen Rabbine sor! (4)
O Allah ki,
gökleri, yeri
ve bunlar arasında bulunan her şeyi
altı günde yarattı,
sonra da arş üzerine istivâ etti.
Sizin O’ndan başka
ne bir dostunuz
ne de bir şefaatçiniz vardır.
Hâlâ düşünüp ders ve öğüt almayacak mısınız? (5)
Bu yakıcı azap,
bizzat kendi ellerinizle
işlediğiniz günahlar yüzündendir.
Yoksa Allah
kullarına asla zulmedici değildir. (10)
Biz ona vermedik mi iki göz? (8)
Biz gökleri, yeri
ve ikisi arasındakileri
altı günde yarattık.
Ama bize
en küçük bir yorgunluk bile dokunmadı. (6)
Biz onlara zulmetmedik,
fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.
Rabbinin azab emri geldiğinde,
Allah’ı bırakıp da
yalvardıkları tanrıları
onlara hiçbir fayda sağlamadı.
Faydaları dokunmak şöyle dursun,
zararlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.(12)
Gökleri ve yeri altı günde yaratan,
sonra da arşa istivâ eden
O’dur.
O
yere gireni de,
ondan çıkanı da,
gökten ineni de,
göğe yükseleni de bilir.
Nerede olursanız olun,
O dâimâ sizinle beraberdir.
Allah,
bütün yaptıklarınızı
hakkiyle görmektedir.(7)
Nefse ve onu düzgün bir biçimde
yaratıp düzenleyene, (9)
Yoksa onlara
daha önce helâk edilen toplulukların,
Nûh kavminin,
Âd ve Semûd’un,
İbrâhim kavminin,
Medyen halkının
ve şehirleri altı üstüne getirilmiş
Lût kavminin
ibret dolu haberleri gelmedi mi?
Halbuki onlara peygamberleri
apaçık deliller getirmişti de,
kabul etmemişlerdi.
Allah onlara kesinlikle zulmetmedi,
fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. (11)
“Benim verdiğim karar asla değiştirilemez;
ben kullarıma kesinlikle zulmetmem!”(13)
Allah,
insanlara aslâ haksızlık etmez.
Fakat insanlar
kendi kendilerine haksızlık ederler. (15)
Her ümmetin bir peygamberi vardır.
Onlara peygamberleri geldiğinde
aralarında adâletle hükmedilir
ve onlara hiçbir haksızlık yapılmaz (16)
Orucun farz kılındığı ramazan ayı,
insanlara hidâyet rehberi olup
onlara doğru yolu gösteren
ve hakkı bâtıldan ayırıcı
en açık delilleri ihtiva eden
Kur’an’ın indirildiği aydır.
İşte bu sebeple içinizden
ramazan ayına erişen orucunu tutsun.
Ancak hasta veya yolcu olup da
oruç tutamayan kimse,
tutamadığı oruçları başka günlerde tutsun.
Allah sizin için kolaylık diler,
fakat zorluk dilemez.
Bütün bunlar sayıyı tamamlamanız,
size doğru yolu gösterdiği için
Allah’ın yüceliğini tanımanız
ve O’na şükretmeniz içindir. (18)
1) A’râf / 54. Ayet 2) Yunus / 3. Ayet 3) Hûd / 7. Ayet
4) Furkan / 59. Ayet 5) Secde / 4. Ayet 6) Kaf / 38. Ayet
7) Hadid / 4. Ayet 8) Beled / 8. Ayet 9) Şems / 7. Ayet
10) Enfâl / 51. Ayet 11) Tevbe / 70. Ayet 12) Hûd / 101. Ayet
13) Kaf / 29. Ayet 14) Mü’minûn / 115. Ayet 15) Yunus / 44. Ayet
17 ) Rûm / 9. Ayet 18) Bakara / 185. Ayet 19)Şûrâ / 19. Ayet