8
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
652
Okunma
Bu yakıcı azap,
bizzat kendi ellerinizle âhirete gönderdiğiniz
suç ve günahlarınızın karşılığıdır.
Yoksa Allah
kullarına asla zulmetmez. (1)
Şu kesindir ki,
Allah
zerre kadar bile olsa
kimseye zulmetmez.
Ama zerre kadar bir iyilik yapılsa,
onun sevabını kat kat artırır
ve ayrıca kendi yüce katından
pek büyük bir mükâfat verir. (2)
O inkârcılar,
illâ kendilerine meleklerin gelmesini
veya Rabbinin azab emrinin
gelip çatmasını mı bekliyorlar?
Daha önceki kâfirler de böyle yapmışlardı.
Allah onlara zulmetmedi,
fakat onlar
kendilerine zulmedip duruyorlardı. (3)
Sonunda yaptıkları kötülüklerin cezası
başlarına geldi
ve sürekli alay edip durdukları gerçek onları
dört bir yandan kuşatıverdi. (4)
Herkesin amel defteri önüne konulacak;
sen günaha batmış inkârcı suçluların
o defterde yazılı olanlardan dolayı
ödleri patlayacak şekilde
korktuklarını göreceksin.
Hayretler içinde:
“Yazıklar olsun bize!
Bu nasıl defter ki,
küçük büyük demeden,
hiçbir şeyi dışarıda bırakmadan
ne yapmış,
ne söylemişsek
hepsini saymış dökmüş!”
diyecekler.
Böylece yaptıkları her şeyi
amel defterlerinde bulacaklar.
Rabbin hiç kimseye zulmetmez. (5)
Kendisine:
“İşte bu azap,
dünyadayken bizzat yapıp buraya gönderdiğin
günahların cezasıdır” denilecek.
Yoksa Allah,
kullarına asla zulmetmez. (6)
Biz ise o ülkede
hor ve hakir görülenlere
lutufta bulunmak,
onları önderler yapmak
ve onları
Firavun’un devlet ve saltanatına
mirasçı kılmak istiyorduk. (7)
Bir şeyi açığa vursanız da,
onu gizleseniz de fark etmez,
çünkü Allah,
her şeyi çok iyi bilmektedir. (8)
Ey iman edenler!
Benim de düşmanım,
sizin de düşmanınız olan kimseleri
yakın dost, sırdaş
ve işlerinize vekil edinmeyin!
Siz onlara
safça sevgi gösterisinde bulunuyorsunuz.
Oysa onlar
size gelen gerçeği inkâr etmiş
ve sırf Rabbiniz olan Allah’a inandığınız için
Peygamber’i ve sizi
yurdunuzdan çıkarmışlardır.
Eğer siz gerçekten benim yolumda
cihâd etmek
ve rızâmı kazanmak maksadıyla
yurdunuzu terk edip çıktıysanız,
kâfirlere nasıl sevgi gösterip sır verebilirsiniz?
Gerçek şu ki,
sizin gizlediğinizi de,
açığa vurduğunuzu da
ben çok iyi bilmekteyim.
Bundan böyle içinizden kim
onlara sevgi besler ve sır verirse,
kesinlikle dümdüz yoldan sapmış olur! (9)
O,
göklerde ve yerde ne varsa
hepsini bilir.
Sizin gizlediklerinizi de,
açığa vurduklarınızı da bilir.
Allah,
göğüslerde saklı tutulan bütün gizlilikleri bilir. (10)
Söylemek istediğinizi
ister içinizde gizleyin,
ister açığa vurun hiç fark etmez.
Çünkü O,
göğüslerde saklanan en gizli düşünceleri bile
tam olarak bilir. (11)
Yoksa onlar bilmiyorlar mı ki,
Allah,
gizlediklerini de açığa vurduklarını da
elbette bilir. (12)
Allah,
sizin gizlice yaptıklarınızı da bilir,
açıkça yaptıklarınızı da. (13)
Şüphe yok ki Allah
onların gizlediklerini de
açığa vurduklarını da kesinlikle bilir.
O,
büyüklenip duran kimseleri
asla sevmez. (14)
“Şüphesiz Allah,
açıktan söylediklerinizi bildiği gibi,
gizlice söylediklerinizi de bilir.”(15)
Sen sözü açıktan söylemiş olsan da
gizli söylemiş olsan da
Allah için birdir;
çünkü O
gizliyi de,
gizlinin gizlisini de bilir. (16)
Ey insanlar!
Sizi bir tek nefisten yaratan,
ondan eşini var eden,
bu ikisinden de birçok erkekler
ve kadınlar üretip yayan
Rabbinize
karşı gelmekten sakının.
İsmi hürmetine
birbirinizden dilekte bulunduğunuz
o Allah’a
saygısızlık etmekten
ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının.
Çünkü Allah
sizin üzerinizde tam bir gözeticidir. (17)
Allah
gözlerin hâince bakışlarını da,
göğüslerin gizlediklerini de bilir. (18)
Allah
hüküm verenlerin en âdili değil mi? (19)
Göklerde ve yerde bulunan her canlı
tüm ihtiyaçlarını
O’ndan ister.
O ise,
sayısız isim ve sıfatlarıyla
her an sınırsız tecellî
ve yaratma hâlindedir. (20)
O Allah ki,
yarattığı her şeyi
en güzel bir şekilde yarattı;
insanı yaratmaya da çamurdan başladı. (21)
1) Âl-i İmrân / 182. Ayet 2) Nisâ / 40. Ayet 3) Nahl / 33. Ayet
4) Nahl / 34. Ayet 5) Kehf / 49. Ayet 6) Hac / 10. Ayet
7) Kasas / 5. Ayet 8) Ahzâb / 54. Ayet 9) Mümtehine / 1. Ayet
10) Teğabün / 4. Ayet 11) Mülk / 13. Ayet 12) Bakara / 77. Ayet
13) Nahl / 19. Ayet 14) Nahl / 23. Ayet 15) Enbiyâ / 110. Ayet
16) Tâ-Hâ / 7. Ayet 17) Nisâ / 1. Ayet 18) Mü’min / 19. Ayet
19)Tin / 8. Ayet 20) Rahmân / 29. Ayet 21) Secde / 7. Ayet