Ağlamak Yoksul İhtirasların Aynalarına/ Selahattin YETGİN
Dinginsiz yağmaların mevsimlerindeyim
Avuçlarımda dünden kalan bir tutam sorgu Kıymıklar yürüyor yorgun damarlarımda Karanlık suları kulaçlıyor nasırlı ellerim Kırgın bir damla olup yuvarlanıyor gözlerin Canımı acıtan hüzünlerin penceresindeyim İflah olmaz unutuluşların girdabında gece Düzmece bir hayat oynuyor kirli perdede Çılgın oyunların replikleri sahte dillerde Gözyaşı biriktiriyor analar yüreğinde Ağlamak yoksul ihtirasların aynalarına Sarılmak beyhude yolculukların sayfalarına Renkler birbirini inkâr ederken geçiyor ömür Çılgın ruletler dönüyor umudun odalarında Su harladıkça yangını masallar unutuluyor Erteli düşlerin salonlarında insanlar ağlıyor Yorgun çehremizde nicedir misafir güneş Dikiş tutmayan gönüllere hıçkırık ekiliyor Çoğul bir yangın yerine döndü nicedir yaşamak Sardıkça kanayan yaralar büyüyor sinemizde Korkuları emiyor kundaktaki masum çocuklar Islak tenimizde faili meçhul bir yangın sarmalı Parsellere ayrılmış şimdi mutluluk dedikleri ada Bir kement daha atmalı çok uzaktaki gökkuşağına Selahattin YETGİN |