Yelkovan kuşları kuşatmış gökyüzünü
Normal değil bu mevsimde…
Sokakları işgal eden siyah beyaz resimler
Neyin kara habercisi
Bilen olmasa da
Malumdur herkese içindeki sızının sebebi!




Yarı terk edilmiş bir istasyon
Paslanmış raylar
Ve mavisi grileşmiş bir vagon
Hayasızca sığınmışlar
Şahidi oldukları ayrılıkların utancına




Karartma geceleridir
Kahverengi gözleri karanlığa bulayan
Çan sesleri gelir kentin kuzeyinden
Vapur seslerine karışırken bir gerçeğin ifşası
Aşka değil
Karın tokluğunadır kör akordeoncunun şarkıları




Serseri bir seher yeli
Savurur saçaklarını
dalgalı saçlı bir güzelin
Tarifsiz bir sevdanın t’uzağındadır kır saçlı balıkçı
Yine rast gelmeyecek diye u’mutsuzca bakıp oltasına
Ucuzca bir şarabın kızılıyla süsler tüm hayallerini




Bir rüya gerçekliğidir vakit
Selamlayıp akordeoncu ve balıkçıyı
Bir sevgili resmi çizmek istersin suyun yüzüne
Dilinde ince ağrılı bir hicran türküsü
Aşk çıkmazlı pervazsız pencere nöbetinde
Apoleti sökülmüş hecelere sığınır kalemin




Yüreğinin derinini dökmek olsa da niyetin
Zulasında sevgini saklayan karmaşık harfler
Belki değil
‘seni en çok seven ben olacağım’
Cümlesinin oluşumuna yataklık ederler




Hani şiir ya bu
Yarı gerçek,
yarı hayal ürünü ya hani
Üşüdüğün kadar sıcaktır için
Ve farkında değilsindir
Ne kadar çok sevdiğinin farkında olmadığının…


sayfamıza gelerek şiiri okuyup yorum yazıp beğeni bırakarak değer katan
gönlü güzel insanlar gönülden teşekkürler ve saygılar