Derdim ya!umudumdu resim defterim tabi’i ki önlüğüm solgun siyah yakam kirli beyaz… kış vakti kar kardeşliğimiz başlar baharı beklerdik kör ışıklı pencerelerde ikinci sigarası içerdi babam öyle güzel yakışırdı ki yaşmağı anama… uzun bir hikaye bu dinlersen anlatayım derdim ya sana hani… parmakların saçlarımı tarar gerçek misin sen? derdin ya!.. yeniden başlardım anlatmaya! annemi çok döverdi babam! sarılıp anneme söz verirdim ya bir sevdiğim olursa onu çok sevip hiç ağlatmayacağım diye… göç vakti çeç vakti şehirde buldum kendimi diplomam olmasa da okudum okuyabildiğim kadar isyan etmedim asla asi olmadım derdim ya… çırak oldum kalfa oldum derken usta oldum Nazım diye birinin şiirleriyle yoğruldum memleket derken sevda derken merhaba demiştim ya ona… uzun uzun tarife gerek yoktu güzelliği ki baki değildi hiçbir güzelliğin devamı!.. bu günüme gelişimi en çok da onu onun gidişini anlatmıştım ya sana yalnız kalışımı sonra sana rastlayışımı… bir şiirinde Piraye diğerinde Vera diyordu ya üzülmüştüm Nazım’a… sen o kadar güzeldin ki yine de hep ona benzemeye çalışırdın! işte o anlar canım o kadar çok acırdı ki resim defterimdeki umutlarımın renkleri solardı gidenle gidilmiyormuş aklımda üç kelimelik bir vasiyet ne diyeyim şimdi ben sana yüreğim yufkadan daha yufka… söz uçar yazı baki kalırmış ayın şavkı serçelerimiz fesleğen mevsimi sesin nefesin uzak diyar şimdi… küskün şiirler katığı olmuyor sevdanın okumasan da yazdıklarımı son söylediklerimdir sana kalacak tek mirasım…. yemin olsun ki kahvenin koyusu adına hep aklımdasın on altı Mart 2021 |
Fon müziği ve yorumu da güzeldi.
Kaleminiz daim olsun.