Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
redfer
redfer
@redfer

rüyalar görebilmek adına

31 Aralık 2022 Cumartesi
Yorum
Şiirgram

rüyalar görebilmek adına

( 13 kişi )

14

Yorum

24

Beğeni

5,0

Puan

663

Okunma

rüyalar görebilmek adına

rüyalar görebilmek adına




kalbin anaforunda
serin yürüyüşlere çıkmak için
düşelim yollara
avuçlarda karanfil
ikindi sevdalarında bir devr-i daim huzuruyla

muammaları çözmek
geceleri aydınlatmak adına
şuursuz debeleniş
kesmeyen sancı
sonsuz çile adına

yüreklerin terekelerini zihinlerde tevarüs eyleyelim
en üst noktada şehrayinler görebilmek adına
kar üzerine gül desenli rüyalar görebilmek adına
sırlar sırrına bir nebze erebilmek için

azade teşrinlerde taze sevdalar gibi
püfür püfür hayaller
eski aşklar gibi
sevinç sevinç rüyalar görebilmek adına

renk nedir
sözcüklere nasıl bürünür
düş nedir
neden hasretin hep siyahı düşer bahta
huhulara ahenk veren söz nasıl söylenir
dudaklarda alevlenerek dolaşan buğular
uçup gitmeden

bir düşün
eski yüzyıllardan bir kiraz bahçesinde
dökülen hışımların erittiği zamanı
zaman ötesi boyutun haşmetini düşün
son aydınlığıyla parlayan mumun
son takatiyle kanat vuran kuşun
varlık mücadelesini düşün

bir geminin vuslata
bir kervanın hicrana akan mecrasını
anılarda kaybolanları
acısını yüzüne vuran goncayı düşün

sözcükler, kavramlar ve ıstılahlardan adına
küçük ve büyük alem
insan ve evren
yer ve gök
her ikisi arasındakiler adına

ben, sen, o
her ne varsa bir düşün
kıpkızıl de olsa
eflatun da olsa
bir vehimden öte ne ki hayat

*
hicretin 7. senesi muharrem ayı sonları
hayber, volkanik bir arazi üzerine kurulmuş
kuvvetli ve sağlam yedi kaleye sahip bir şehirdi
şam yolu üzerinde bulunan bu şehir
medine’nin kuzey batısına düşüyor
ona uzaklığı ise yüz mili buluyordu

resul-i ekrem’le olan anlaşmalarını bozmaları sebebiyle
medine’den sürgün edilen yahudilerin çoğu
burayı yahudiliğin bir nevi merkezi haline getirmişlerdi
mekke müşriklerini ayaklandırıp
bütün arap kabilelerini toplayarak medine üzerine yürütüp
hendek harbinin patlak vermesine sebep olmuşlardı

hendek savaşından sonra da rahat durmamışlar
peygamberimiz (s.a.v.) ve islamiyet aleyhinde
çeşidi iftira ve propagandalarına devam etmişlerdi
mekkeli müşriklerle yeni bir anlaşma da yapmışlardı

ne var ki,
bu planlan hudeybiye anlaşmasıyla neticesiz kalmıştı
resul-i ekrem mekkeli müşriklerle
hudeybiye sulh anlaşmasını imzalamak suretiyle
medine’yi onlardan gelebilecek tehlikelere karşı
emniyet altına almıştı

hayber yahudilerinin bulunduğu tarafı
henüz emniyetten mahrumdu
bu emniyetin temini gerekli görünüyordu
arabın en büyük ticareti şam’la idi
yahudiler bu yol üzerinde bulunuyorlardı
işte bütün bu sebepler
hayber meselesinin bir an evvel hallini gerektiriyordu

hayber gazasına çıkmaya karar veren resul-i kibriya
ashabına hazırlanmalarını emretti
hudeybiye seferine katılmaktan çekinmiş bulunan
birçok kimsenin
hicaz’ın bu en bereketli ve verimli şehri olan hayber’de
elde edilecek ganimeti düşünerek
orduya iştirak etmek istedikleri görülüyordu

peygamber efendimiz şu talimatı verdi
Allah yolunda, ila-yı kelimetullah uğrunda
bihakkın cihad edecek olanlar hazırlansın
bunların dışında hiç kimse bizimle birlikte gidemeyecektir
onlara ganimetten de bir şey verilmeyecektir
medine’nin içinde bütün halka da ilan etti

resul-i kibriya’nın (a.s.m.) emri üzerine
müslümanlar derhal toplandılar
sayıları 200’ü atlı olmak üzere 1.600 kişiyi buldu
daha sonra,
efendimiz hayber’de bulunduğu sırada
içlerinde meşhur ebu hureyre’nin de bulunduğu
devs kabilesinden 400 Müslümanla
habeşistan’dan gelen muhacir müslümanlar da
orada islâm ordusuna katılacaklardır

ayrıca islam ordusunda
resul-i ekrem’in zevcesi
hz. ümmü seleme ile birlikte
yirmi kadar müslüman kadın da vardı
harp esnasında yaralanan mücahitleri tedavi etmek
onlara yemek pişirmek
ihtiyaçlarını karşılamakla meşgul olacaklardı

nübüvvetin manevi boyasıyla boyanmış mücahitler
pürşevk ve coşkunluk içinde yollarına devam ediyorlardı
mücahidler tekbirlerle yol alıyorlardı
yer gök sanki tekbir sedalarıyla titriyordu
bir ara hep bir ağızdan çok yüksek bir sesle
Allahü Ekber
Allahü Ekber
la ilahe illallahu v’allahu ekber diyerek
tekbir getiriyorlardı

efendimiz, ordusu ile reci’ denilen yere vardı
orada konakladılar
resul-i ekrem ordusuyla buraya gelip konmakla
gatafanlılardan yahudilere gelebilecek
herhangi bir yardımın önünü kesmiş oluyordu

efendimiz daha sonra ordusuyla
reci’den hayber’e doğru ilerledi
bir gece vakti hayber önlerine vardı
gece baskında bulunmak adeti olmadığından
sabahı bekledi

resûl-i ekrem hayber önlerine varınca
şöyle dua etti
ey göklerin ve gölgelediklerinin Rabbi olan Allah
ey yerlerin ve üstündekilerin Rabbi olan Allah
ey şeytanların ve saptırdıklarının Rabbi olan Allah
ey rüzgarların ve savurduklarının Rabbı olan Allah

biz, Senden şu şehrin hayrını ve iyiliğini
halkının hayrını ve iyiliğini,
bu şehirde bulunan her şeyin hayrını ve iyiliğini dileriz
onun şerrinden, halkının şerrinden
içinde bulunan her şeyin şerrinden Sana sığınırız.

sabah olunca hayberliler,
ellerinde ziraat aletleriyle tarlalarına gitmek üzere
kalelerinden çıkınca
karşılarında islam ordusunu buldular

birden şaşırıp kaldılar
işte muhammed ve ordusu diye bağrıştılar
telaş ve heyecanla
gerisin geri kaçıp kalelerine sığındılar
beklenmedik bir durumla karşı karşıya geldiler
şaşırıp kaldılar

haber yahudileri aralarında görüştüler
konuştular ve sonunda kalelerinde kalıp
müdafaa harbi yapmaya karar verdiler
savaşacak olan yahudilerin hepsi
en kuvvetli kale olan natat kalesinde toplandılar
eşyalarını, aile ve çocuklarını da
başka kalelere yerleştirdiler

çarpışma,
yahudilerin toplandıkları natat kalesinden
mücahidlerin üzerine ok atılmasıyla başladı
islam ordusu da natat önünde karargahını kurmuştu
ilk gün böyle geçti
bu arada kalelerden atılan oklarla
elli kadar mücahit yaralandı

ikinci günü resul-i ekrem’in emriyle
islam ordusu karargahını reci’ mevkiine nakletti
yakınlarındaki evlerden gelebilecek tehlikelerden
mücahitler korunduğu gibi
konmuş oldukları ilk yerdeki bataklıktan da
uzak kalmış oluyorlardı

muhasara devam ediyordu
efendimiz, bir gün şu müjdeyi verdi
yarın sancağı öyle birisine vereceğim ki
Allah ve resulü onu sever
o da Allah ve resulünü sever
Allah, onun eliyle fethi gerçekleştirecektir

mücahitleri bir merak sardı.
acaba bu büyük şerefe nail olacak zat kimdi
her mücahidin gönlünde uyanan samimi arzu ve duygu
fahr-i alemin elinden
mübarek ve şerefli sancağı alabilmekti
geceyi bu ümit ve arzuyla geçirdiler
sabah olunca merak ve heyecanları daha da arttı

her bir mücahit aynı arzu, aynı heyecan
aynı ulvi duygular içinde merakla bekleşirken
sabah namazından sonra nebiy-yi ekrem
sancağın getirilmesini emretti

sancak derhal getirildi
artık bütün dikkatli bakışlar
efendimizin mübarek elinde bulunan sancağın üzerinde
kulaklar ise mübarek ağızlarından çıkacak
fatihi belirleyecek söze pür dikkat kesilmişti

resulullah ali nerede diye sordu
haberi alan hz. ali, derhal huzura çıkıp geldi
ağrıyan gözleri mübarek duasıyla şifa buldu

resulullahın ak sancağı artık hz. ali’nin elindeydi
merak dolu bakışlar,
birden imrenmeye dönüşmüştü
demek Allah ve resulünün sevdiği
onun da onları sevdiği zat buydu

demek hayber,
bu şerefli zatın eliyle fetholunacaktı
her bir sahabi aynı duygular içinde
islamın bu bahadırına gıpta ile bakıyorlardı
sancağını hz. ali’ye teslim eden resul-i ekrem
kendisine zırhlı bir gömlek giydirdi
zülfikar’ı da beline kendi eliyle bağladı

sonra da şu emri verdi
Allah, sana fetih nasip edinceye kadar çarpış
sakın arkana dönme
kahraman hz. ali
mübarek sancak elde heyecanla ilerliyordu

resul-i ekrem şöyle buyurdu
onların kalelerinin yanına varıncaya kadar
vakar içinde ilerle
sonra onları islama davet et
müslüman oldukları takdirde mükellefiyetlerini bildir

hz. ali, elinde resulullahın beyaz sancağı ile
mücahitlerin önünde ilerleyip
sancağı natat kalesinin dibine dikti
onları islam’ın esaslarını anlatıp
müslüman olmaya davet etti

yahudiler müslüman olmayı kabul etmediler
çarpışmak için kalelerinden çıktılar
yapılan çarpışmada birçok yiğitleri
mücahitler tarafından yere serildi

hayber yahudilerinin en cesuru kabul edilen merhab
kardeşinin de öldürülenler arasında olduğunu duyunca
askerleriyle birlikte kaleden çıktı
üzerinde iki kat zırh gömlek vardı
iki kılıç kuşanmış, başına da iki sarık sarmıştı

yapılan teke tek vuruşmada
yahudilerin en kuvvetli adamı olan merhab
esedullah olan hz. ali karşısında dayanamayıp
kafası zülfikarla ikiye bölünerek yere düştü

bir ara hz. ali’nin kalkanı elinden düştü
hemen yanındaki kalenin kapısını yerinden sökerek
kendisine kalkan yaptı
fetih gerçekleşinceye kadar da
kale kapısını elinden düşürmedi

fetih müyesser olduktan sonra
hz. ali kapıyı yere bıraktı
sekiz kişi hep beraber sarıldıkları halde
onu kaldırmaya muvaffak olamadılar

adamlarının teker teker yere serildiklerini gören
diğer yahudiler gerisin geri kaçışmaya başladılar
düşman bozulmuştu
resul-i kibriya beyan buyurdukları gibi
Allah, fethi hz. ali eliyle müslümanlara ihsan etmişti

kaçışan düşman askerleri arkasından
hz. ali ile birlikte mücahitler natat kalesine daldılar
fakat orada çocuklardan başka kimse göremediler.
onlara dokunmadılar
akibetin kötü olacağını gören yahudiler
natat’ı terk etmek mecburiyetinde kalmışlardı

mücahitler, naim kalesine doğru yürüdüler
burada da düşmanla şiddetli çarpışmalar cereyan etti
düşman birçok adamını da bu kale önünde
yapılan çarpışmada kaybetti
kale teslim alındı

on günü bulan bir muhasara esnasında
kalelerinin birer ikişer düştüğünü gören yahudiler
çaresiz kalıp sulh istediler
efendimiz bu isteklerini kabul etti
anlaşmaya varılıp sulh yapıldıktan sonra
yahudiler hayber’den çıkmak üzere hazırlandılar

yahudiler, islam devleti ile zirai bir işletmede
ortaklık akdetmiş gibi
işledikleri araziden yarı nispetinde bir hisse vereceklerdi
resul-i ekrem her sene mahsul zamanı
abdullah bin ravaha’yı hayber’e gönderirdi
hz. abdullah, mahsulatı yarı yarıya ayırır
sonra da onları istediğini almada serbest bırakırdı

bu parlak muzafferiyet neticesinde
hayber de islam devletinin dahiline alındı
resul-i kibriya henüz hayber’den ayrılmamıştı
cafer bin ebi talib başkanlığındaki
habeşistan muhacirleri çıkıp geldiler

resul-i ekrem bundan son derece memnun oldu
bu sevincini şöyle izhar etti
bilmem bu iki şeyden hangisi ile sevineyim
fethi hayber’e mi
yoksa cafer’in gelişine mi buyurdu

ganimetler arasında
tevrattan müteaddit nüshalar da vardı
yahudiler bunların iadesini talep ettiler
efendimizin emriyle müslümanlar
tevrat nüshalarını derhal geri verdiler
bu hadise aynı zamanda müslümanların
Allah tarafından daha önceki peygambere gönderilmiş
mukaddes kitaplara hürmet gösterdiklerinin bir ifadesiydi

hayber fethinden sonra
civar kabileler teker teker kendi arzularıyla
gelip islam hakimiyetini kabul ettiler

redfer

Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (13)

5.0

100% (13)

Rüyalar görebilmek adına Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Rüyalar görebilmek adına şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
rüyalar görebilmek adına şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ağaçların efendisi
Ağaçların efendisi, @agaclarinefendisi
1.1.2023 18:05:30
5 puan verdi
Tarihi şiirlemişsiniz yüreğinize sağlık değerli üstad kaleminize sağlık
Ağaçların efendisi
Ağaçların efendisi, @agaclarinefendisi
1.1.2023 18:05:03
5 puan verdi
Tarihi şiirlemişsiniz yüreğinize sağlık değerli üstad kaleminize sağlık
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
1.1.2023 13:39:23
yüreğiniz dert görmesin hocam
yeni yılınızı kutlarım
aerkaner
aerkaner, @aerkaner
1.1.2023 11:50:12
5 puan verdi
yüreğinize sağlık üstadım
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
1.1.2023 03:10:25
5 puan verdi
Uyandı bir çok Can, bu Son Nebi'ye
Sevk i ilahiyle , menzil Reci'ye
İslâm Âleminde, Fütuhat diye
Nokta kondu o an, şer mahfiline

Allah Rasulüne salât ve selâm olsun.
Aline Ashabına selâm olsun
Müminlerin gönlüne bereket olsun.
Yolunu yitirenlere çerağ olsun.

Çok saygımla Üstadım.
Allah razı olsun.
ABDULKERİM KAYA
ABDULKERİM KAYA, @abdulkerimkaya
31.12.2022 20:15:15
5 puan verdi
mutlu yıllar Üstadım,
çok güzeldi,çok çok doğru,
Rers sevda ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
31.12.2022 19:31:09
Mutlu yıllar dilerim
Fikrim Derya
Fikrim Derya, @fikrimderya
31.12.2022 16:20:35
Beni yanlış anlamayın.Yazılarınız çok güzel ama bir yerden alıp yazmıyorsunuz değil mi? O zaman bunca şiir üreten insana haksızlık olur...
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
31.12.2022 15:53:30
yüreğiniz dert görmesin

mutlu yıllar



sonsuz selam saygımla
Kızılelmalım
Kızılelmalım, @kizilelmalim
31.12.2022 15:45:10
5 puan verdi
Her zaman ki gibi harika duygularla yazılmış şiirinizi beğeniyle okudum kaleminiz daim yüreğiniz dert görmesin tebrikler gardaşım, Yeni yılınız kutlu olsun
ilhan ATEŞ (ZAYİ OZAN)
ilhan ATEŞ (ZAYİ OZAN), @ilhan-ates-zayi-ozan
31.12.2022 15:07:58
5 puan verdi
Bu uzun şiirler çok güzel olmakta.
Peygamber efendimiz e saygı ve ve sevgi şiiri.
Kutlarım sizi yürekten değerli üstadım.
Yüreğinize emeğinize gönlünüze sağlık.

Selamlar saygılar.

Yeni yılınız kutlu olsun.


ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
31.12.2022 14:28:38
5 puan verdi
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim”
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.