Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan Hayat hikayesinin 40.bölümü
cennete eğilen söz ağaçları oluyoruz adını söyledikçe şaşkınlığın koyu karanlığından istikametin sabahına sığınıyoruz tereddütlerin fırtınasından Rabbimizce kabulün sakin limanına iltica ediyoruz avuçlarında dua dua çırpınıyoruz.
kırık kanatlarımıza gök sunuyor heceler kelimelere tutuna tutuna düştüğümüz yerden kalkıyoruz dua oluyor an bize koyu gecemizin gömleği yırtılıyor şimdi elçi’nin kalbine değiyor düşlerimiz gönül birliği ediyoruz en sevgili’yle
İçimin zaferlerini ilan etse şehre. kalbimin fetihleri için şehirler bağışlasa bana yuttuğum kötü sözlerim için teşekkür etse saçlarını okşamak isteyip de okşayamadığım yetimlerin saçları sayısınca ödüllendirse beni
mazlumların imdadına yetişemedim diye içimde yaktığım ahlarca teselli etse beni hiç olmazsa uykumu böldüm diye yoksullar için komşusu açken deliksiz uyuyanlardan mazlumlar ağlarken hoyratça gülenlerden ayrı bir yere koysa beni...
* ebu talib’in vefatından üç gün gibi kısa bir zaman sonra efendimizin pak zevcesi hz. hatice de ramazan ayında 65 yaşında göç etti fani dünyadan ebedi aleme
namazını kıldırdı bizzat resul-i kibriya efendimiz hacun kabristanına defnedilirken gözlerinde yaş onu örten kara toprağı uzun uzun seyretti bu acı hadiseler art arda vuku buldu nebiyy-i muhterem efendimize pek ziyade hüzün ve elem verdi
hz. hatice , teslimiyeti, itaati, kalbinin rikkati hz. hatice, vefakarlığı, şefkati hz. hatice, sadakat ve faziletiyle efendimizin en büyük destekçisiydi
herkes düşman iken ,risaletini ilk defa o tasdik etmişti herkes, ondan uzaklaşıp kaçarken o, kendine kalbini açmış kalbine gömmüştü sevgisini tek tesellisi olmuştu en sıkıntılı zamanlarında resul-i kibriya efendimizin bu derin teessüründe hz. hatice-i kübra’ya müstesna sevgisinin de kuşkusuz büyük payı vardı
resulullah efendimiz hira’ya devam ettiği sıralarda hz. hatice validemiz de yiyecek taşırdı ona bir gün cebrail (a.s.) gelerek ya resulallah işte şu uzaktan sana doğru gelen hatice’dir içinde yemek bulunan bir kap var yanında geldiği zaman yanına Rabbinden ve benden selam söyle ona
cennette inciden yapılmış bir sarayı kendisine verileceğini müjdele ki onun içinde ne gürültü patırtı var ne de çalışmak çabalamak var
art arda vuku bulan acıların mübarek kalpleri üzerinde bıraktığı derin teessür, elem sebebiyle resul-i kibriya bi’setin bu 10. yılını senetü’l-hüzün hüzün yılı olarak isimlendirdi
hakikat bu kez nebi’nin şu kelimeleriyle yansıyor kalp aynalarına cennetlik kadınların en üstünleri huveylid’in kızı hatice, muhammed’in kızı fatıma, firavun’un zevcesi, müzahim’in kızı Asiye imran’ın kızı meryem’dir Allah hepsinden razı olsun…
Allah hepsinden razı öyle ki içlerinden birine selam gönderiyor meleğiyle cebrail (as), kalmıyor bu yüce selamı iletmekle kendi selamını da yolluyor hatice’ye kalbi duracakmış gibi oluyor hatice’nin o an işte çünkü bu selamla birlikte bir müjde gürültü ve yorgunluk bulunmayan cennet evi var içinde
aslında onun dünyada da olmuştu bir cennet evi nasıl olmazdı o’ son peygamber’in ilk eşiydi dile kolay yirmi beş yıl o evde paylaştı hayatı emin ile tahire mustafa ile kübra
o evde dünyaya geldi kasım, abdullah zeynep, rukıyye, ümmü gülsum , fatıma... o evin damında beklendi,dönecek kervan şam’dan o evden yüründü hira’ya, o eve dönüldü hira’dan o evde titredi vahyin haşyetiyle peygamber
bana neler oluyor hatice dedi kendimden endişe ediyorum o evde anlattı muhammed (sav) cebrail (as)’in görünmesini nasıl üç defa sıktı bedenini nasıl ‘Oku’ dedi ‘ikra bismi Rabbikellezi halak’
o evde örttü hatice, resulu kat kat o evde serdi teselli sözlerini ruhuna öyle deme …yemin ederim ki Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmez sen akrabanı gözetirsin çünkü doğru konuşursun işini görmekten aciz kimselerin elinden tutarsın kayırırsın yoksulları misafirleri ağırlarsın yardım edersin haksızlığa uğrayan kimselere o evde bunlar söylendi
o evden çıktılar birlikte anlamak için olan biteni amcaoğlu’nun yanına vardılar hatice’nin varaka b. nevfel, o bilge yaşlı insanın işte o an orada şahadet getirdi ilk müslüman dönüp eşinin nurlu yüzüne Allah’ın elçisi olduğuna şahadet ederim.. dedi hatice
nasıl da yorumlamıştı yaşlı bilge henüz evlenmeden gördüğü rüyayı hani güneş mekke üzerinde dönüp durmuştu da sonunda yavaş yavaş inip girmişti hatice’nin evine şöhreti cihanı kaplayacak büyük birisiyle evleneceksin demişti
varaka ,mekkeli müşriklerin üç yıl süren kuşatmasında o hep müslümanlarla beraber o hep güneşinin yanında ta ki vakit gelip çizene kadar sınırı ecel
yeryüzünde sadece üç müslüman var son peygamber, hz. hatice ve hz. ali ne muhteşem bir yalnızlık tavaf ediyorlar kabe’yi sonra yine o eve gidiyorlar devam etmek için kulluklarına
bir ara vahiy kesiliyor dağlarda dolaşıyor nebi kalbi daralıyor üzüntüden ara sıra görünüp sen Allah’ın gerçek elçisisin diye teselli etmese cebrail bir kuş gibi bırakacak kendini boşluğa
işte o günlerde en büyük desteği nurlu eşi hatice annemiz veriyor yine zorlukların aşılacağını darlıkların genişleyeceğini her şeyin Allah’ın elinde olduğunu söyleyerek merhem sürüyor yüreğine
bir kadının zor günlerde eşinin yanında nasıl durması gerektiğini gelecek zamanların hafızasına kazıyor yeryüzünün ilk müslüman evinde malıyla, nefesiyle, canıyla koruyor Muhammed (sav)’i
o (sav)’nun güzel ahlakını görüp nasıl aşkla sevdiyse efendimizi nasıl davet ettiyse eşi olmaya bu güçlü, soylu ve güzel kadın öyle titriyor üzerine aşkla
o hep müslümanlarla beraber hep güneşinin yanında ta ki vakit gelip çizene kadar sınırı ecel hicretten üç yıl önce üç gün arayla toprağa verdi son peygamber siperlerini ilki amcası ebu talib ikincisi sevgili eşi hz.hatice
gri bir örtünün iki ucundan tutup mekke’nin üzerine serdi bu iki yolcu hüzün yılı konuldu bu gri zamanın adı yirmi beş yıl yaşarken hatice annemiz başka bir kadınla evlenmemişti efendimiz
vefat ettikten sonra da asla unutmadı ah aişe annemiz kendi ifadesiyle bir ölüyü kıskanmıştı bir gün hz. hatice’nin kız kardeşi hale gelmişti resul’un evini ziyarete sesini, hz. hatice’nin sesine benzeten nebi heyecanlanıp ayağa kalkmıştı sesin ne kadar benziyor haticeye… derken yaşlı kadına gözleri parlamıştı ah aişe annemiz Allah sana ondan hayırlısını verdi… demekten alıkoyamamıştı kendini
sevgili efendimiz’in gözleri buğulanmış validemize şefkatle bakarak şu sözleri mırıldanmıştı ey aişe herkes beni inkar ettiğinde bana inandı hatice çevremdekiler yalan söylüyorsun dediklerinde doğru söylüyorsun .asla çekinme dedi insanlar köşe bucak saklarken maddi varlıklarını o servetini önüme serdi emrindedir harcayabilirsin istediğin kadar dedi
dünyada bir başıma kaldığım günlerde hepsi geçici bunların üzülme, zamanla zorlukların yerini kolaylıklar alacak dedi ben haticeyi güzelliğinden dolayı değil bunun için unutmuyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir kevser’in başına oturtabilmek için şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir kevser’in başına oturtabilmek için şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hz. hatice , teslimiyeti, itaati, kalbinin rikkati hz. hatice, vefakarlığı, şefkati hz. hatice, sadakat ve faziletiyle efendimizin en büyük destekçisiydi
Bir kadının desteğidir zoru başarmak ve her güçlüğe göğüs germek... Başından sonuna kadar harika bir yürek sesiydi yine yazdıklarınız İhlas dolu yürek sesinize gönül dolusu tebrikler değerli üstadım... Her daim sonsuz saygı ve selamlarımla......
Çok teşekkürlerle Allah râzı olsun diyorum Sayın "redfer" Yine muaazzam bir devrin romanını yazmışsınız.Kendimizle, hattâ toplumlarımızla kıyaslanamayacak insan ve İslamlık değerinde insanlar.Ancak ibret almamız gereken kutsal islam büyükleri. Hepsine selam olsun. Rab'bim hepimizi şefaatlerine eriştirsin. Şiirleriniz ayrıca genel bilgiden öte; eğitici, öğretici ve ilham kaynağı oluşturan nitelikte. İnşaallah sevabına nail olursunuz. Selam ve saygılarımı iletiyor, sağlığınıza dua ediyorum.Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Muhteşem dizelerle,harika anlatım... Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) hayatını kitaplaştıracak bu harika şiirler. İnşallah muradınıza ereceksiniz değerli şair dost Sn.redfer.Her şiir ilgi ile okunacak muhteşem anlatımlı. Kutluyorum gönül sesinizi,emeğinizi. Selam ve saygıyla,esenlik dilerim.
muhteşem anlatımdı dinmesin gönül sesiniz durmasın yazsın kaleminiz kutluyorum sizi rabbim ayırmasın şeafatlerin den bizleri sonsuz saygılarımla hoşça kalın dost ça kalın inşallah
Yüreğinize sağlık hocam seriyi okumaya gayret ediyorum zamanım oldukça Peygamber efendimizin hayatını anlatarak ihlas içinde yazılmış şiirlerinizin daim olmasını dilerim. Rabbim peygamber efendimize komşu eylesin Allah yâr ve yardımcınız olsun Selam ve dua ile saygıyla selamlıyorum yüreğinizi
kim ki ölmek ve kalmak arasında salınmaktan sıyrılır da Hakkın hatırına ölmeyi kalmak kadar değerli bilirse kim ki can endişesinden sıyrılır da, canan uğruna can verecek teslimiyete erişirse, selam olsun o korkusuzca yürüyenlere
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏 "Bir hayalim vardı Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah. Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
hz. hatice, vefakarlığı, şefkati
hz. hatice, sadakat ve faziletiyle
efendimizin en büyük destekçisiydi
Bir kadının desteğidir zoru başarmak ve her güçlüğe göğüs germek...
Başından sonuna kadar harika bir yürek sesiydi yine yazdıklarınız
İhlas dolu yürek sesinize gönül dolusu tebrikler değerli üstadım...
Her daim sonsuz saygı ve selamlarımla......