yavaş yavaş büyü(t) tenimde
kimseler görmeden yalnızlığı

martılardan ödünç aldığımız
çığlıklara soruyorum sesini
dilim(d)e asılırken intiharlar
aynalara yansıyan suretini çiziyorum
notasız bıraktığın şarkılarıma

Özlem düşünce bucağıma
Ağıtlar yakar bulutlar kahrıma
Çıldırıyor - Çıldırtıyor
Saplanmışım iki dağın ucuna

Nice nice yürek çırpınışlarına
Yıllar sonra dokunacak beklide aşk!!!

Beklediğim kadar olgunlaşacak mı umut
Sen olacak mısın nefes alışlarımda

seni bu çukurda bekleyeceğim

- üşüyeceksin
üşümem

- uykun gelecek
uykum gelmez

- öleceksin
ölürüm

sonsuz olsa da seni bekleyişlerim
teni kekik, yüreği cennet kokan sevdiğim
hicretim sana
okyanuslarda pusulasız rotasız kalsam da
zerre kadar kalan canımla
yelkenlerim bil ki hep sana hep sana...

dağın kokusunu çektim
sen doldu içim
gece sensizliğe
dolunay patikalara yoldaş
seni sordu o son yıldız vedasında
ecesi küstü dağına
gökyüzü ağladı yalnızlığıma

_Gelmedin... Vurulmalarda can... Bir ceset kadar sessiz şimdi dağlarda an_

kıvranıp dur büzüldüğün koltukta
vajinandaki ince sızıdan süzülen benim
seni tanrıçalaştıran benim nefesim
benim dokunuşlarım kadınlığını hissettiren d-u-d-a-k’’larına

Korkuyordum
Şafağın tenin de uyansam
Çekip gidecektin çünkü
Korsan geminin ardından
Kalbine sızacaktın YILDIZLARIN

Bense;sensiz olan yalnızlığıma esir düşecektım
Yalnız kalacaktım ardında

Zaman kelepçelenmiş bileklerinden kahretsin.
Odamdaki aynada yüzün kalmış,
Bir de kokun kalmış yastığımda, odamın her karesinde,
Komodinde tarağına, rujuna bakıyorum,
Bir de resmine, seni arıyorum.

Yorgun bir şehir duruyor ceplerimde..

Bir ucundan tütsülü mor bir mendil..

Sendeyse iki kurşun..

Dön..

Ve Vur beni..


Yaşamın körlüğüne hasretim




Dön


Seni hiç özlemedim