Ateş ve suAsırlardır ortasındayız yangının yüreğinden mi getirdi nereden buldu insan hangi cehennemin işi bu ateş ve su nasıl bir ızdırabın sonucu kirpiklerinin arasından düşerken yüreğimin çöllerine göz yaşların kadar masumdu bir o kadar hayattan bedevi zindan müptelası Yusufun ve ateş heveslisi İbrahimin sevgilisi hepimizin tek olan Tanrısı sırtlanlar dişliyordu insan yanım ateş yutuyordum her yeni gün geceye düşünce ellerimin ayası su hasretiyle yanıyordum doğrusu tutamıyordum usanıyor uğurluyordum kaçan kurtuluyordu yahut ben öyle sanıyordum unutuyordum israfilin ötmeyen borusunun uzunluğunu hızır ile yoldaşlık yaptığım zamanlardı dayanamazsın dedikçe yak diyordum ateş yüreğime düşmüş ben peşine sevda heves yok bundan gayrısı… lakin dün gece son yıldızım da takılıp gitti bir çobanın peşine geçti sırat köprüsünün üzerinden gerçeğin üzerini kaplayan ateş son bir çabayla haykırdı insan yüreğisin çabaların boşuna seccadeler yırttıran nefsimden kaçış yalan suya döndü ölümü gördü su gibi saf duru senden sana akış ansızın karardı kandilleri semanın ızdırabımdan su buhar olup ateşe döndü sevdalım git artık yalan ateşi söndürdü |