Kefen…
Olmayan bir mezarın başında bekliyor yas tutuyorum.
Oysa Karadeniz’ de boğulmuştu umut ettiğim... Mezarını ellerimle kazamamıştım, üstüne bir avuç toprak atmaya yüreğim yetmemişti. Ağıtlar yakarak ağlayıp dağlayamamanın sızısını taşıyacak olmanın verdiği huzursuzluk, anlatılmaz bir duyguydu. Mavinin sularına bıraktın mı ulan sen sevdanı, kurtaramamanın pişmanlığını yaşadın mı her gün? Uykularında boğuldun mu denizde ve uyandığında hisettin mi deniz tuzunu damağında? Hiç olmadı mı seni her gün kahırlara dakika dakika çağıran şuncacık sevdan? Hiç olmadı mı çölde çoşkun dalgasında seni boğan? Olmadı mı? İçinde vücut bulunmayan bir mezarı koydun mu kimsenin yerine? İşte ben, içerisinde, Vücutsuz, kefen giymiş bir sevdanın olduğu mezarın başındayım: Şimdi vücudu gövdemden ayrı sayılmayan. Yunus Yaşar |