8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2219
Okunma

Mis gibi (Arkadaş’ım)
Bakmayı öğretmiştin seneler evvel
Aç karna bakmayı
Günahın içinden sıyrılıp da
Nehir olup sevaba akmayı
Ne kadar da nefis bir arkadaşsın
Sen öğrettin bana nefsimi hapse atmayı…
Haydi yine yardımcı ol
ALLAH rızasına erdir beni
Yolumdaki çukurlara yine sen dol
Elimi tut yemez içmezken
Mideme merhamet diliminle
Gönlüme ilminle dol…
Yine kitaplar hediye et bana
Okumaya doymayayım
Kelimeler yutulunca Oruç bozulmaz ki
Yardım et
Kendini aydınlık zanneden cahile uymayayım
Yine sevdir bana secdeyi
Namaz kılmaya bir an bile doymayayım
İftardan önce ağzıma bir çöp dahi
Aklıma ise ömür boyu Şeytandan hile koymayayım…
Edebinle kuşat beni ve tüm herkesi
Kur’an ahlakını işle, en temiz yüreklerimize
Kardeşler kavga etmesin
Laz’ı Kürt’ü Türk’ü Çerkes’i
Kimsesizlere elimizi uzattır, kimseye göstermeden
Birkaç kursağa, kazandıklarımızdan hediye edebilelim
Kimseciklere belli bile etmeden…
Can arkadaşım
Çok özledim inan ki
Ama bugün kokunu aldım
Oruç olmaya hasretmişiz
Seni ayetlerle, seni surelerle karşılarım…
Sana sarılmayı o kadar özledim ki
Yemem içmem inan bir ay boyunca
Yalnız giderken seni, tok bir gönülle uğurlarım…
En Padişah arkadaşım sensin
Sen yanımdayken ben
Ben bedenimi ve ruhumu ölüme hazırlarım…
Hoş geldin
Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan
Sensin mideler açken
Yüreklere tokluk kazandıran…
Kokunu aldım bugün
Mis gibi arkadaş kokusu
Bak canlandı kelimeler
Satırlarsa Çoban’ın coşkusu
Seni görünce günahların beli bükük
Nefslerse ödsüz, sensin onların en büyük korkusu…
Hoş geldin
Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan
Sensin mideler açken
Yüreklere tokluk kazandıran
Hoş geldin
Hoş geldin ey arkadaş
Sensin hasret olduğumuz
Sensin kavrulduğumuz
Tok bir gönül için
Hoş geldin açlığımız
Hoş geldin susuzluğumuz…
Hoş geldin
Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan
Sensin mideler açken
Yüreklere tokluk kazandıran...
30 ağustos 2008
Çoban m.y.b