Şakağını öpeyim
Lütfen uzat şakağını bana doğru.
Ben o derin şakaklarını: Alnının teri, hüznün cevheri ve en büyük kızgınlıklarının yüzüne vuran dehlizlerini gösterdiği için sevdim. O çizgiler ki, bir maden işçisinin hasretle aldığı nefes gibiydi. Güneşe çıkınca da "çok şükür bu günde nefes aldım" dedirtirdi. Kederlendiğinde çatılan kaşların buz tutmuş şelalenin yazın gümbür gümbür akması gibi hiddetlenirdi. Gözlerinin ateşiyle birleşince, zaptı zor bir savasçı gibi de, tüm kaleleri tek tek fethederdi. Alnındaki gizem dünyada yazılmış en kalın kitap gibi okunurdu. Acının özen gösteren eli, tüm kıvrımlara kuytu bucak sürükler, bir hikayede öldürürken diğerinde mutlu sonla veda ederdi. Bu çizgilere amade olan yüreğim yorulsa da, beni benden ötelere götürür "ölmek de neymiş "ben bizi dirilteceğim" der gibi keskinleştikçe keskinleşirdi. Ah o çizgiler, o derin çizgiler... Bazen kaybettiklerimi buldurur, bazen bilmediklerimi gösterir, bazen de bir çocuğun beklemediği bir an yüzüne yediği tokat gibi çaresiz ve kimsesiz hissettirirdi. Tüm beklentilerimi azad ettigim andaysa, yıldırımın yeryüzüne indiği hızla yumuşar ve sarmaşık misali sarıp mestederdi. Simdi lütfen uzat şakağını bana doğru. Anlatmayı başaramadığın her şeyi anlatan derin şakaklarını öpeyim ve "bu gün de çaresizliğin içinde nefesimi "aldım" diyeyim. |
ŞAKAĞINI ÖPEYİM şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı KUTLUYORUM...