Düş
Öksüz bakışlarım yığılıyor kapı ardına
kucak kucak kışlarım tebessümüm hıçkırıklarım yem verdiğim kuşlarım Nasıl da titriyor dumanı yalnızlığımın köhne grinin acımasız ellerinde boynumu vurma aceleciliği yelkovanı kovalayan akrep soğukluğu buz kesen takvimin son yaprağı düşerken kalakalmış son harfsin dudağımda sen Sımsıkı tutunduğum boşluğun sahipsizliği asılıyor her telinden saçımın idam gıcırtısı sancıyor kapı ardında tozlanmış düşlerim kaç asır geçti üzerinden Hadi çal artık şu zili Uyanayım... |