İSTİKLÂLDEN İSTİKBÂLE BU VATAN
İstiklâlden istikbâle giden kutlu davanın,
Bedeliyle kazanılmış bir mirastır bu vatan. Hürriyet denilen zor ve vazgeçilmez sevdanın, Gönüllere nakşettiği bir ihlâstır bu vatan. Bir nazlı hilâl uğruna binlerce candan geçen, Onbeşinde mehmedinden vaz geçip kefen biçen, Şehadetin şerbetini zemzemle karıp içen, Türk doğmuş ve Türk yaşamış cana hastır bu vatan. Geçit vermez Çanakkale düşmansa çıkıp gelen. Her karışı şehit kanı yürekler yakıp gelen. Yatağında köpürürken bendini yıkıp gelen, Erzurum’dan kopup gelen bir Aras’tır bu vatan. Emir Hak’tan diye emre boyun büküp baş eğen, Yola düşüp cephelere yalın ayak yürüyen, Git oğul git! Git ve şehit olmadan dönme diyen, Anadaki mağrur bakış, gizli yastır bu vatan. Türkü, Kürdü, Çerkezini seçemeyecek kadar, Tarih boyu Türk’e kefen biçemeyecek kadar, Tek bir çakıl taşımızdan geçemeyecek kadar, Pahası biçilemeyen bir elmastır bu vatan. Ne bir yemek ne bir giysi göğsündeki imanla, Yoksulluğun pençesinde olmayan bir imkânla, Üç kıtaya hükmeden o şerefle ve o şanla, Hasmını bile hayrete koyan histir bu vatan. Nehirleri su yerine adeta hep kan akan, Canlar pahasına savaş meydanından sağ çıkan, Arkasında boynu bükük yetimleri bırakan, Babalardan yarım kalan bir hevestir bu vatan. Edirne’den Ardahan’a Sinop’tan Hatayıma, Bir meydanki er meydanı mekândır kır tayıma. Bu emanet başka geçmem ölüm düşse payıma. Göğsümde alevle yanan bir kafestir bu vatan. İstiklâlin sesi olan Akiflerden sor bizi. Bize esareti deme, kefenlere sar bizi. Gökkubbede yankılanan ezanlarda gör bizi. Allah için yankılanan yüce sestir bu vatan. Mesut’um yazdırma Ya Rab bize baştan bir destan. Emin eyle bizi bu şanlı ve kutlu mirastan. Dünya durdukça al bayrak üstüne ağarsın tan. Sonsuz şükrümüze sebep bir nefestir bu vatan, Dünyaya İSTİKLÂL adlı büyük derstir bu vatan. Mesut ALTUNKAYNAK |