Kızıl gömlek ve muska
..................................................bir hayır duasına başlayarak bitirdin sözlerini…
bağlandı postal… her eylülde, dallarında çiçekleriyle açıldı ömrüm…gür sesli, gürbüz acılar yeşerten, ömrüm… hangi bulanık dereden toplandı kızıl gömlekler köpürmüş oynaşırken dünkü çocuklar marşların söylenmesi bu yüzdendir sarılarak yastığa yorgana, kâbusa düşmek bu yüzden hiç yağmayacak yağmurları gövdesinde taşıyan bir göz sisli alicante! ah ki sis! dul kadınlara ceset ceset toz! muhbir sayamayız tedirgin tedirgin yanan bir ormanı bilirsin sen, mayalamayı sözlerimi ve kızıl gülleri sevmeyi gözaltında mor begonviller, frezyalar ve insanlar büyütmeyi… yağmalanmış limanlarda tapınaklar inşa edersin yankısı hırpalanmış dudak ürkekliğinle gulyabaniler ve umpirler muskalanır inciterek göğsüne sunaklara çivilenmek ancaklanmayacak artık yineleyerek duanı, kayıp kitabelere dokunulmayacak vapurları batıran, martıları öldüren şehre bakılmayacak ağladık, bilmezdik aktığını ırmakların kalabalıklara çoğulluk yüklemenin eksikliğini bilmezdik… ellerini açarak bekliyorsun şimdi unutuluyor simlenmiş örtüleri masanın hatırlanmayacak belki de mırıldandığın şarkının söylediği! “ömrüm… gür sesli, gürbüz acılar yeşerten ömrüm…” |