Duvar Ve Seslenmeler
işte karanlığa yazıldı yazı
insan çıkacak ellerinden suya haramiler konakladı anlaşılmayacak şafağı sökülen hüzün aşk çağırmaz elbiseleriyle çıplak daha da çıplak sokularak çocukluğuma devrilen saçlarında güze devşirilmekte kızıllığından sıyrılarak bir gül serin ırmaklardan yapıldı gece seslenildi habercilere, kırıldı saat, bitti zaman suyuyla kan ve ancak insan kadar sorulacak ne kaldı perdelere bıçak, sise rüzgar açık ilhamlar vaat edildi karanlığa ve dağınık sere serpe bırakıldı her şey omuzlarında yağmur biriktirilir göçebelerin gözlerine hüzün sükun etmiş suskularla tutkuyla yapışmak yakışmaz bir şehre yelelerinde kışı ve kuşları besleyen cinnetin ortasında yunuyor saçlarım oysa saçlarım bildiklerimdir duvarlardan geçmek öğretildi gölgeleri duvara yaslamak seslenmeler seslenmeler ve seslenmeler serin sularda yürüyen gemilerden kara tiryaklar sunuldu göğsüme uyumak, bin yıl uyumak, içinde okyanuslarla uyumak babama kulağımı dayıyorum, nehre kulağımı kahve köşelerine ve fabrika bacalarına büyüyen bunaltılar bulaşıyor beynime bu şehirler yürümek için değil! toprağa zehirlenmiş bir mantık düşüyor cinnetin ortasında dağılıyor ellerim oysa, ellerim sözlerimdir |
Emeğini yüreğini kutluyorum usta
_____________________________Selamlar