Yenilmişlerin Şiiri
-Abdullah Çevik’e-
Soğuk kuyulardan seslenerek uçurdun kuşlarını Biliyordun ansiklopedileri, bütün sahafların adreslerini Kaybolmak ne acıdır, ne elemli bir hâl Doğuramadan dudağındaki parlak çocuklarını Tahvil bozduruyordun, gözlerinde kurutulmuş parıltılar Ezberlemek gibidir yağmurlanmış mevsimlerde susamak Kavrulunca asfalt, kuruyunca yaprak Tutunarak bu sandal ve bu denize Muskalarda unutuluyor yakılmış saç ve tırnak Kapatılmış mekanlar huzur vermez bilirsin! Ki akşama ulaşır gözlerimde gözlerin Kim gelir, kim giderse, aşk bilir bizi Geçsin yıllar üzerinden, dönmek yok geri Değil mi ki oturuyoruz karanlığımıza her an kaybolacağız! göğsümüzün orta yerinde çocuğum büyümek sana yakışmadı kumrular’dan, karanfil’den, menekşe’den, yüksel’den - uçar gibi geçti gölgeler köşebaşları, ağu ve ağlayanlar başlardılar uyanmaya cümleler Şehrin patikalarıdır nefeslenecek bilcümle için İçin için kahkaha, kavrulmuş bir salâ Adın neydi senin |
Her zaman olduğu gibi, hoş bir eser okuduk sayfanızdan
Bizde okuduk, utladık ve alkışladık şiirini
Allah'a emanet olasın, sağlıcakla kalasın