MABEDİMDİR YAZDIĞIM HER ŞİİR...Kesif sessizlik bir de İlahi tokası şiirin. Şehrin kirli müsveddesiyim: Bir elimde kalem bir elimde ruj İçlendiğime dair değil bu vakur duruş Ne de sözcüklerim noksan Betimlemelerinde saklıyım zamanın Zıvanadan çıkmış olsa ne ki sözcüklerim Bir kımıltı ise bu isyan Bir hazansa yazı kundaklayan Ne çıkar söyle ne çıkar? Çıkınında yüreğin boca ettiğim kadar Yalnızlığın asaleti Meylettiğim kim bilir kim bilir Hangi iklimde saklıdır varlık? Hangi karede yuvarlanırım sıfıra Ondalıktır acılarım Noksandır sözcüklerim Ah, gecenin mimarı aşk ve hüzün Ah, sessizliğin mağdur kıldığı tek iklimim İlham dediğin ne ki hem? Derdest olmuş binlerce parça düşerken yüzümden Derinlerde saklı olsa nedir bunca duygu Mademki bir kere verildi hükmü, Gölgemin dahi kaçtığı bir hayattır düşmez yakamdan Nevbahar bildiğim imbat geceleri Bir imdadı mı çok gördü bana Tanrı? Elem yüklü karıncalar gibi Didindiğim ne var ne yok taşıdığım yuvama Bir lokma ekmeğin dahi vardır hikmeti Nimetlerin de en güzeli Üç defa öpüp başıma koyduğum Kutsal Kitabın varlığı Yeter de artar bana Yatıya kalan bir sureden çıkıp da yola Ensemde saklı üç beş beyaz tel ne ki? İhbar ediyorum Rabbime bu yalnızlığı Geçkin gölgelerden düşen payıma neyse Nemalandığım yolculuğun sureti işte kıyama durduğum Kıblemin eşliğinde Göğün münferit iklimine sokulup da ansızın Başıma yağan nurun Tekbir getirdiği iç sesime eşlik eden Hüzün denen sayaç aralıksız işaret eden Gönlümde saklı hoyrat rüzgâr ve figan dolu bir iç çekiş Laneti mi yoksa kötülerin bulaştı da üstüme başıma Pervasız sözcüklerden biçtiğim bir elbise gibi Dökerim eteklerinden taşları içimdeki nazenin yüreğin İkbaline şerh düştüğüm… Bin bir telaşla Ötekileştirilmiş şu sefil varlığım Ha bir fazla ha bir noksan Nokta koyamadığım figan Demlendiği kadar fıtratım Uğursuz bir fırtınadır kapıldığım Aşkın nüansı Binlerce sarkıt ve dikit saklı hem İçimdeki buz dağından neyse düşen payına yalnızlığımın Bir nişane gibi yüreğimden Dökülen nazın niyazın da ihbarı… Yoksa neylerdim bir başıma hayat denen kırık tekerin de icabında Yolda bıraktığı bir mevsimim ben Kâinatta benzeri bulunmayan. Misafiriyim de dünyanın Miadı dolmuş duygulardan Neyse düşen payıma Düşmez kalkmaz bir Allah madem Safiyet yüklü varlığımla saf tuttuğum matem denen Durakta benim ben bekleyen Son yolcu aralıksız kıyama durduğum ta ezelden Elbet dokunulmazlığı yüreğin Bir dokun bin ah işit dercesine Her halükarda tebessümler saçtığım Ansızın da açılır yolum Bahtıma ve rızkıma nasıl da sadık ve minnettarım Elbet layığıyla yaşamanın mealidir içimde dinmek bilmeyen O rüzgâr ve hüzün Katıksız mabedimdir yazdığım her şiir… |