İskenderun'lu Sevil'din
Hem de çok sevildin
Zariftin Çok tatlı dilin vardı Yufka yürekliydin Kalem gibiydik seninle İnce uzun Yazardın Ben daha çok yazardım Akide şekeri olurdu hep top çantanın içinde Ah ne günlerdi İskenderunu anlatırdın Aynadan Yansımana bakıp Her anlatışının mimiği ayrı yansırdı Dağlarından bahsederdin Şehrinin büyük babanın diliyle anlatırken Aynaya dağ gibi yükselirdi omuzların Baba sandalyemiz vardı masa başında Derhal ona otururdun Yansımana aşık narkissos gibiydin Her hissini doğru yansıtırdın aynaya Aynada bana Yansımandan dinlerdim olup biteni Bazen gülesim gelirdi Yanıbaşındaydım neden aynaya bakıyordun Çok mu beğenirdin kendini Yoksa hiç beğenmezmiydin Güneş vururdu aynaya Yaz gelirdi Yüzüne Saydam bir cümle düşerdi kristalize olurdu bölündükçe Kelimelere Aynadan sen yansırken sana benzemeyen bir gölge uzardı kimi zaman Anlayamazdım Akın akın misafirler gelirdi bize Perde içine alırdık çekyatı Donna summer dinlerdik pencere önünde Likör yudumlardık Naneli naneli Dokuz yaşında tanıştık Buluğ çağına giden yolu Tamamladık Onsekize vardığımızda Hiç gitmedin benden Bitmedin hiç Kadim dostum Sevil’im.. |
Nice güzel şiirlere diyor,
Esen kalın.Saygılarımla