An Yanığısaçlarım sıklamen rengi efkarlı bir damla göz yaşından doğuyorum sakallarımda küflenmiş ayrılık türküsü köşe başlarında sorgu sual şükürlerimle cebelleşiyor nefretim tenimde ay kesiği bir kadın taş plak cızırtısı taş kesiyor yüreğim zılgıtlar basıyorum sıvasız duvarlara geceden kalma arabesk kokulu şiir pişmanlık yeşerirken çarşaflarda kapı gıcırtısı uçuşuyor perdeler gün düşüyor bir hikayenin bitişi yalpalarken kaldırımlarda İmlası bozuk anason sessizliği Nargile buğusunda babamın bakışı korkardım acının yanağıma düşen kırmızısından canıma bıraktığın an yanığı yok ediyor omurgalarıma sakladığım seni düşlerimde üç gün dönümü sayfa sayfa şiir oluyor gece kuşları çatırdıyor avuçlarımdaki çizgiler terk edilmiş bebeklerin sızılarını kucaklarken rüyalar geceye mezar kazıyor ihanetin bebekleri hoyrat yeşeriyor küfür dolu ağzım yürekte düşe kalka büyüyen gidiş bir ceninin iç çekişi mor çığlıklara karışıyor kürek sesleri sabaha filiz veriyor ihanet tohumları oyuncak tamircisinde bir kalp düzen tutmuyor kaç vida kaç yama ey gecemin üstüne düşen çığlık söyle üşümek kime göre , neye göre acı söylesene anne yağmurlarda ağlar mı acı çeker mi mezara atılan son toprak içim dışım rutubet kokusu yıkandıkça geçmiyor ihanetin sancısı göz pınarlarıma düşen gümüş teller iki kaş ortasında namlu soğukluğu ah be ah hani derdin ya bana iyi geliyorsun artık sen bana iyi gelmiyorsun be an derinleşir şiir gece boy boy filizlenir acı şiirlerim mi onları hiç sorma kilit vurdum deftere iniltili devrik cümleler bırakıyorum diz boyu mezarlarına çığ düşürüyor geçtiğin yerlere başımda beşik tıkırtısı ardımda doğum sancısı ve bil ki yetim bir şiirden geliyorum şah damarımda ağır bir ihanet önüm arkam yara bere |
tebrikler ruhu olan şiiri