Arkadan gelen seher yeline mucizeler dağıtmayalı çok
olmuştu
Kibar bir dostluk, yiğit bir avuca dokunuştu aslı
Merakına günahkârlığını sokamamışken
Erden bile kabahatli buldu direnişin sevdasını
Anadan doğma kararsızken aklına gelen ilk düşünceler
Bereket versin duygusallığında yetimdi ilkelliğin
Moğolluğuyla
Kasıtlı bile olmadan girmişti muhabbetin havasına
Sadece felekten bir ayıba yürek vermişti o akşam
Silindi gitti yaka paça alındığı gecenin madenî kokusu
Dövündü ninesinin hayalperest ağıt dudaklarıyla
Sahneye koyulacak bir mahzen surlarında gezinirken
Çekimser bir inatta ahalinin nabzına dokundu geyşa
gevrekliği
Sadece makaslanmak istenmeyen bir havari
yutkunmasıyken adilliği
Dünyayı kasıp kavurdu saygınlığıyla doğmak varken
şeytan perdesinde
Bir tek o geceyi akşama çevirebilseydi günahkâr
omuzlarında
Ortada ne fala bakan bir çingene ne de ayıbını sövgüyle
geçiştiren bir muhabir yokken
Dede Korkut bile güneşe aslan kurgusunu
Yazmamışken
Akşam dedi sahneye gelen peygamber iradesi
Oyundan bir gece hayaline süzgeç gibi girdi mirasında
Sadece hatırladığı o geceydi ana rahminde
avaz avaz soluklarken
Bir bildiğim var diyenlerde adı
Tarihe teslimiyetin rehberi diye girdi
Öldüğü gece bir ağıttı
kalbine kara bir hançer gibi yazgı olan
Neden sahnede avaz avaz bağıran kendisiydi
Bir tek masalın aslını çözemedi inada gelince
O karamsarlığıyla rekabete gelgit gibi saldırınca
Elinde yazgısında ölümsüzlüğünün tek o gecede
ayıbı tana bırakırcasına durakladığını fark etti
Teklif sadece meraktan kurguya girince afalladı kaldı
Meğer babası anasına sadece o gece
gönül vermiş diye duyunca
Sadece o gece baba oldu nimetlerin gazabını sayan
yıldızlar
Bir asayla yerküreye gönül verdi baba sahneye oğlu
feda edince
Baba oğul kalbine hayran bırakılınca, ferman
dindarlıkta ikilik oldu
Şizofreni değildi aslında, babasının can ibriğiyle
doğandı
O gece anasına sokulduğunda meğer baba kılığında
gezendi
Baba sadece ölümsüzlük sevdasında kendisine öz
seçilendi
Ama sahne ya geceye girmek istemezse
Bir yıldız kaydı derse yalanlar sultan felsefe amirlerine
Alaturka bir türkü yazmak şart olur
diyar diyar dolaşan dileklere
O gece adam anasına sokulmadan ölürse vesaire
Sadece ölümsüzlüğünde kafiye olmayı seçti
Sahne alıngan şafak eskitilmeye yüz tutmuş ateşte
barutken
Babaya sır oldu evlat sancısında
Utandı anaya gitmeye, kadın kılıbıklığıyla kendine
evlat oldu
Ana gece yıldıza düşman olmadan babayı gördü
yıldız kaydı iyimserlikte
Oğul sancıyla rüyada kendisini doğurdu
”Dile benden ne dilersen” dedi bir derviş tesadüfte
Sadece sahne aşk oldu
bu böyle yazılsın, babam anama tek gece sokuldu
Aşktan üstün bir şey var mıydı kâinatta?
Babadan doğma bir ezel türküsüyken
Bitler tütsü yaktı oyun kalemiyle
Oidipus kompleksinde kara bahtlı bir babayı oynatırken
Rüyalarına ana diye sarıldı evlat kahin evren olunca!