Yalnızlığın provası
Dünyayı ilk defa gören bebek
gülümser biri ona bakıyor kucağına alıyor şanslıysa eğer Anne her gittiğinde yanından yalnızlığın provası başlar yeniden ve daima sonra okul sonra gurbet yitirilen arkadaşlar Hep hasretten ibaret bir nefestir yaşamak sevdiğin her ne varsa kaybetmekten korkmak aslında kendinden kaybolmaktan İsimler tutunacak dallarımız anne bir isim midir baba hiç doğmamış kardeşi olanlar en iyi bilendir yalnızlığı Okullar uzayan yollara benzer bitmeyecek sandığımız fakat günün birinde biteriz okuldan işimiz iş arkadaşlarımız işverenlerimiz iş alanlarımız Meydanlar sokaklar genişliğince hayat hikayeleri kadar büyür yalnızlığımız herkes bir diğerini kalabalık zannederken davetsiz misafiri buyur eder yaş almaklığımız Her insan kendi kıyametini koparırken niye geldim ki ben bu dünyaya sorusunu sorar aynadaki yabancı bilinemez bazen giden mi gelmektedir gelen mi gidecektir kim yolcu kim hancı Yalnızlık iyi mi kötü mü harika mı berbat mı birisi diyor ki sen kötüsün kötü yalnızlığımız ömrümüzce sırtımıza aldığımız görünmeyen bir örtü Her başlayan gün yalnızlığın provasıdır sahne kurulur perde açılır roller dağıtılır oyun başladığında tek tektir acılar hesap sorulamaz kimseden mutsuzluk sebebi olmaya dair Mutlu olamamak en büyük açmazımız çıkmaz sokaktan beterdir istemek lakin istedikçe kaçan kelebek misali tutulamıyordur elini kolunu serbestçe bırak sallamaktan savurmaktan savrulmaktan vazgeçersen omzuna konar Gülhan Çeliktaş |