İÇİMDEKİ T/AŞKIN İDAM FERMANI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bitimsiz hengâmesi bu savruk aşkın bense mehtabın yaftalarında savsaklanan bir yıldız ötesi olamadım gözünde oysaki yıldızlar saçıyordu kalemim ve bakamadığın gözlerim. Özüme sadık bir travmayım ben ve sözüne sadık aşkın yaftaları değil yüreğin aryaları sökün eden şiir olup da yağdığım başına ve yâd ettiğim güzelliklerden de artık medet ummadığım. Bir ummanım ben bir de içimde delik hazne Gönül yaşım ve gönül yasım İçimin hengâmesi özdeşleştiğim kibirli yüreğin Kindar olmayı bilemedim ben herkes gibi Öykündüğümse hem kendim bir de öldüremediğim Çocuk kimliğim. Baştan savma sevemem sevmedim de Sevecen yüreğin titridir içime doluşan yasın amblemi Bir rakkas ise kalemin de bitimsiz yürek ritmi Saydığım soldan başa Savamadığım başımdan Savsaklandığım kadar kaderi kederi kabullendiğim Nemrut bir gölge olamam ben Olmazın olmazı bir hüsranım dünümü mimlediğim Günümü mimleyense hapsolduğum zemheri yüklü mahzeni Taşa tuttuğum Başıma atılan taşlardan bir saray kurduğum Hicranım peşrevidir yüreğin Aşkımsa solmayan çiçeği kabrimin Gönlün şeridi ve şemaili Hükmeden Rabbime nasıl da sevdalı bir kulum Kulu olmakla gurur duyduğum Övüncüm ve tesellim de Allah rızası için çok sevebildiğim Ne tekilim ne de tekeliyim hüznün Ne tamtakır ne de tüme varım duyguların Muadili o iklimin de seferberliği Yoksa nasıl yatıya ve de yatsıya kalırdı düşlerim? Hicabım ben icap ettiği üzere Ricamsa evrenden oysaki sevmeyi hep emir kipi belledim ben İçimdeki t/aşkın idam fermanı Yüreğin yongası sözcüklerin de ihtişamı Üzerindeyim ben her şeyin her duygunun Uzamında hasretin ve bu çetrefilli aşkın darmaduman ettiği Bir yelim ya da tali yolu göğün Mevsimlerden bahar bellediğim Mayısın üşüten rüzgârı Efkârın da bam teli Aşkı askıya alan o zemheri Gülücüklerim idi hep bonkör Hüznüme muhalif sırlarım eline verdiğim Sarmalında bu sevdanın Bilemediğim yok olacağına gittiğim yolun Ben çoktan benden gittim en çok da senden Sefil rüzgârın t/aşkın mizacı Sözcüklerim rötarlı bu aşkınsa mimarı Elbet Rabbin tezahürü her gördüğümde sevgiyi Kuşandığım kısmetim kandığım kardığım hikmeti Bahşeden evrene teveccüh ettiğim yasın muadili Bir şiir olmaya namzedim bu gece Bir şairin gazeli hükmeden Rabbine dönük yüzüm yalnızlığımı Katık ettiğim her öğünün ana menüsü Göğün kumpası oysaki Severek göç etmiştim yürek iklimine Asla da ait olmadığımı Göremediğim için kaçıncı seferi Seyyah sözcüklerden yol çizdiğim Aşkın hicabında bir sönüp bir estiğim Yaşamanın meali elbet insanlığın radarı takılı Sevgide sevmeye meyyal bir rüzgâr ki Aşkın kantarı En ağır çeken kimse hüznü giyindiğim ansızın bir zemheri Üşüten yüreğin mizacı hiç mi hiç bu kadar yormamıştı Bu yorgun yüreği ve kabir azabı Yaşadığım sensizliğin mezarı… |