YAVUZ ATDünya malına kafa takmak hüküm olsada vicdana aklın sadakatine oruç tutmak bahis konusu oluyor. Yaşla gelen farklılıklar ehemmiyeti fani kılsada yargılarla yaşayan hemfikirler ticarete mahsustur. Kızların endamının yansıması varya bencilliğin sarhoşluğına hikmetle yazılan atasözlerininde kalıbına sığmayan kuşkusu var. Kemikleri sızlıyor vaadlerin. Yeniden ortaya kondu hürmetli gelgitler. Hazda ötede arızalı kemirmeler var uçkurun perdesini. Trajik bir dostlukla başlayan gerçek ilişkiler vurguna yem oldum diyenlerle toparlanıp öykü diline aktarılıyor. Sakindir derelerin şehveti. Huzurdada menekşeler bulunsa dahiliğe kerpiç olan yinede boşboğazlığın sultanları. Kulaç attı binbir masala homurdanan varisler. Şehzadeler vardı aklı gözle ölçülen. Yardıma geldi simalar. Şaha kalkan bir sertlikle ağlaştı emekler. Mesken oldu köroğlanlar. Kıssadan gençliğe vefat eden namahremler. Malazgirt savaşında ölen gurcüler. Yukarıdan gelen islah olamayan heybeler. Yakaran kadınların feryatları. Göçebe geldik biz bu yurda! Merasimide surlarda parçalanacak bir deve! Ya kitlelere sıkıntı yakın diyen maskaralar? Derviş oldu onların soyu diye beslenecek vaadler! Kur çadırını sen yinede taşranın soluk benliğine. Kamçı indi mermer baskınlara. Körkütük sarhoş ilan edildi desekte sultanlar; Ermedi yinede vatan borcunun rahmeti. Kibir ziyafete girdi ahalide Savaşlarla belendi yumruk kadarların fikri. Kıskaca indi Merhametin hazretleri. Askerdi kalbin yoncası. Korkuttu fena ölüm bencileyinlerin farzını. Keramete ödün donu oldu fesatların kılı. Aldım dedi bir buluştan akıl Zahmete güvendi kamberin soyu Şaşkın ve berraktı merakı. Evcil kuşlar yasaklandı. Kutsallık cevher oldu yanık madenlerde işlendi. Hatıralar sönmez kalıplarla ömürlere küpe oldu. Zümrütlerin vahşetine girdi kaskatı olan benlikler. Zafer sahnede yosmalarla yakalandı dedi nazırlar. Kümestir onun yurdu dedi kaymakamlar. Anadolu hıçkırdı, efeler boncuk oldu gözlerinde. Hırvatlar savaşa girdi. Adalet hicatta Osmanlı süngülere vekil olsun dedi haram yemeyen kaypaklar. Kırlangıç fırtınası geldi yaradana kıskaç olarak Dediki evren Susmadanda ötede vahşet var. Kalktı Akilleslerin en yücesi seyahate gitti. Koyun oldu duvara bülbül olan bağışlar. Kel bir adam geldi ırmakları aşarak. Binbir masala hüküm olsun diledik Sıktı elimizi dedi masallar Kanter içinde Akillesi aradık Soylularada sır olduk densede arkamızdan yinede benlikleri okşayan tek bir mirasa dem olduk! Yansın kaypaklar |