Ebedi Kal İçimde
Uçuşan hisleriyle
Semasız, Üstükapalı bir harabede Serbest şiir yazmakta kolu zincirli şair… Yeter ki, sen bana şair deme, canım sıkılır, belki yüz kat fazla özlerim bunu hatırlayınca. İyi kapa yüreğinin kapısını da aksi halde boşluklardan hava sızar, üşürüm. ’Sevilmeğe ne var ki’ derdim, diyemem, çünki bilmem nasıl olur sevdiğinin seni sevmesi. Sevmediğin seni sevse, bilirim, çok farketmez, eninde-sonunda unutulur unutulacağım gibi... Unutacağın gibi... Şimdi hasretinin dumanına sarınmış, zorla duyulmakta parıltısı uykusuzluktan nuru sönen gözlerimin ve her gün resmine bakıp sana verdiğim sözlerimin; ’Yaşayacağım, Yükseleceğim, Güleceğim, Sonunadek, Son anadek... Yıldıramaz beni artık yüklenen şu acılar da: ne gelecek, ne dünkü, ne bugünkü! Senin var olduğun dünya yaşamaya değer, çünkü...’ Yeter ki, sen bana şair deme... Geçici bir hal değil bu ve bu kadar kolay değil her şey. Ben iyi bilirim bunun nasıl ağır olduğunu ve nasıl yüz-yüze koyar yüreğini, başını. Üzerimde asrların yükü toplanmış sanki. Atacağım hepsini sende bulduğum sevinçle. Seni yeniden seveceğim insani bir biçimde ve atacağım bir gün şairliyin de taşını sense mutluluğumsun, ebedi kal içimde... |
şiirlerinizi çok beğendim
hepsi birbirinden güzel
hoş geldiniz
saygılarımla
.