Hakikat
Emek vermiyorsun sevgili
sevgiye emek vermiyorsun parmak uçlarıma kondurmuyorsun dudağındaki kelebekleri emek vermiyorsun sevgili aşka emek vermiyorsun aşksız bırakıyorsun gönül evimi güller açtırmıştık ne kadar da uzak bir hayal şimdi güllerle gelişin beyaz karanfillerle kar kıyamet demeyişin ne değişti aramızda sen yorgun ben yorgun sevgimiz yorgun biliyorum aslında beni ne kadar çok sevdiğini neyi seçtin sevgini içine hapsetmeyi mi göstermeyi mi sevgi beslenmeyince solan bir çiçek söyler misin sevgi çiçeğini bizim yerimize kim onaracak kim yeniden yeşertecek herkes kendince çözüm sunar kim bizi bizden daha iyi tanır ve anlar aramıza girer olur olmaz yorumlar bir tutsaydın elimi erirdi aramızdaki buzlar yoksa yoksa sen misin kucağıma hoplayıp mırıldayan siyah kedi yumuşacık sıcacık mis kokan sevgili hayır hayır o sen değilsin sen uykuların en derinindesin o hissediyor sevgiye hasretimi gelip kollarıma dokunduruyor patilerini ve yüzüme sürüyor minicik başını sanki üzülme der gibi doluyor boynuma yumuşaklığını ben bir tek uykundan kıskandım seni en çok onu sevdiğin içindi belki uykularından ettim çoğu zaman uykusuz bıraktım başın önüne düşerdi hı hı derdin sonra çok vicdan azabı çekerdim işte ben böylesi lanet biriyim geceler boyu konuştum zorla konuşturdum seni sen uykunun kollarına koşma diye düşmanı oldum uykunun uykunun kucağından çalabilmek içindi bütün hırçınlığım huysuzluğum artık konuşmuyorum konuşturmuyorum merak etme rahat bırakıyorum yine aynıyım huyundan vazgeçmeyen huyluyum doğru dürüst uyumuyorum mahrumum avuçlarının şefkatini yanaklarımda hissedemiyorum bu gün dünden daha azım eksiğim yarımım yarına kalmayacak bu gidişle tozum emek sarf etmiyorsun sevgili sahip çıkmıyorsun sahiplenmeden birisi açıktan kırsa kalbimi susuyorsun topla parçalarımı uzay boşluğuna dağılıyorum yanıma değil gelip kalbime otursan artık senden ayrı nefes alamıyorum emek en kutsalın değil mi senin biliyorum tek sevgilin işin hey ben senin unuttuğun aralarda hatırlıyor musun küçük çocuk oldum korkuyorum dayanılır değil bunca bekletişin ne zaman gönlüme geleceksin ey sevgili bilir misin duyguların en kutsalı birini organik sevebilmek gözlerimdeki iki bebek öksüz yetim ağlayıp duruyorlar senden sana dek ah sevgili sevgilim der misin bana bir kez içtenliğinle bir kerecik hissetsem mahrum etmesen göğüs kafesindeki tutsak kuşum bekliyorum kafesime yem su bırakıyorsun yeterli sanıyorsun hakikati bilemiyorsun ben sensizlikten ölüyorum... Gülhan Çeliktaş |