0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
478
Okunma
Celladını arayan bir yıldız kadar mağdur
Yalanı açlığında saklayan bir tebessüm kadar merhametli
Derdinin kuyusunda ihtiras ararken dehasında huzurlu
Dudaklarını mizahında amuda kaldırışında
Gövdesini saran titreşimlerle haykırdı.
Kan kusacak bu şiir dedi ve şarabından ayıldı.
Sövecek bir yalan kalmadı.
Mantığında silkelendiğinde sözüne gafil avlandı.
Lanet olsun.
Son aşın tuzu eksik.
Kıyametin suyu donmuş.
Politikayı yorumlarken bile düşüncesine kuraklığı bağlardı.
Kesesini açtı kıtlığın.
Dudağında kelimelere çömeldi ve dediki.
Zikir getirdim.
Oyun mesafemi tam kurdum.
Zaman kumarı kazandı.
Islak bakışlarım
Melankolik durgunluğum
Öfkemdeki ağrıyan bağrımdan
Dışım düşümde kül gibi kıvrandı
Kankam şairliğinde düşman çıktı.
Kim derdiki vaftiz edildiğimde duyduğum şiir anadilimde bastırdığım güftesi ağır yakınmalardı.
Sırları içtim.
Kanını kustum
Efkarıma yenik düştüm
Kadir kıymet bilmiyor bu geceler
Şairin ekseninde bir tır gibi ufkuma bakındım.
Kahkaha attım ve zihnimi yedim
Yinede bu kıtlığa kan kustum dedim.