KERVANHayal merkezine bir geyik üslubuyla Dalgınlığın seyrine karmakarışık alacakaranlığın merakıyla ilerliyoruz şaha kalkan bir at merasimiyle Bir ay kuytu döşeklerde uyuklarken Miras kurduna el vergisiyle tutuşup bahtımızı yontmuşken Ferman ağırlayan dergâha düş kırıklığıyla gidiyoruz işte Gönül dinlemek isterse varlığın saadetini orada kalpak ruh Sadık dostu da bedensel utançtır Bunları sarmaşıklar arasında yaşamaya gidiyoruz işte Bir nergis mahcubiyetiyle hayal kavgasına partizan mukaddesliğiyle Yelkeni okyanusun beşiğinde safkanıyla tıklatırken Biçare mutsuza oyununu yalamaya girmişken Değil aşk kökeni Dervişlik bile olsa hırsların durağı Öğütlerin, zihin ağalığının, efsanevi bağışların Bir adak adamış serpiştirmeye gidiyoruz işte Lakin kim başlayacak bu işe Şakaya mahsus bir çakallıksa Aksanı ömrü yapay iğneleyen destanlarda yeşilken Damarıma basmayın gecede Deveye kervan dizeni görmeye gidiyorum ben. |