Biraz dahaUykuların gözlerimden hatır isteği günü bile hatırlamıyorum, Büyüklüğüme gelemedim hâlâ çocukluğumdayım. Sanırım annem çağırmasın diye, bir sokak ötede ki mahalledeyim. Biliyorum kader beni bulduracak, ama ne olur biraz daha geç olsun Biraz daha oynayayım saklanayım, beni bulduklarında zarar vermeyeceklerini bildiğim masum kaçışları. biraz daha zil çalıp kaçayım biraz daha çamurdan kirlensin ellerim, biraz daha kalayım bilmenin kirletmediği aklımla, biraz daha bakayım günahsız gözlerimle dünyaya. biraz daha durayım kahrın girdabına girmeyen yüreğimle.. Biraz daha! ne olur biraz daha nefes, biraz daha koşayım henüz sağlam iken telaşsız ayaklarımla. biraz daha yorulayım marketten eve kadar kısa ama hayatımın tümü olan yolda. Biraz daha anlatsın bana ALLAH’ı ve RESÛL’ünü dedelerim, biraz daha yaksın sobayı ninelerim biraz daha tutup ellerimden dolaştırsın babam biraz daha annemin dizlerinde ansızın uyuya kalayım. ne olur biraz daha sabahları erken uyanıp, güneşle günün buluştuğu anlama şahid olayım. Ey merhamet! Biraz daha merhamet, İsmail’e dost olan bıçakların üstünde, Kanım var, ömrüm var ahım var.. Biraz daha ağlarsam, biraz daha dolacak gibi deniz. Oysa bana gecenin en karanlık anı aydınlığa en yakın andır demişlerdi Hayır! Biraz daha karanlık oluyor, biraz daha düşünceli, biraz daha ürkütücü. Çünkü sabahlar büyüyenler için cehennemdir, çünkü oyun bitmiştir ve oyuncakları kırdığında bedelini ödemek zorundasın. Biliyorum öldü ve geri de gelmeyecek o çocuk. Ama biraz daha konuşmak isterdim onunla, biraz daha anlatmak büyümenin bana neler yaptığını benden neler aldığını ve ne acılar yaşattığını.. Belki alırdı öcümü bu adamlıktan. biraz daha kalmak isterdim yanılgılarımla, biraz daha çürümek pahasına.. ama vaktidir gitmenin, ALLAH bilir nereye, ben bilmem. Biraz daha ah etmeye içim kalmadı. Ne Mihriban’ım oldu nede titrek mum alevi kadar aydınlığım. Ben hiç yaşamadım! Görenler kördü, Duyanlar sağır, Konuşanlar deli. Bir gölgeydim aynaların umursamadığı. Bir acı ki, kaçıncı asrını gömdü içimde kimseler bilmez. Yine de bir sabah olsun isterim ölümüm, biliyorsun Rabbim dünyayı hep gece olarak yaşadım. Hüseyin Sabruk(H.H) |