BİR SEVGİLİNİN İNFİLÂKI
nerde o bana, estetik
senin bakıma ihtiyaç duyduğun -güzelliğin- ben rötuşlayıp verdim sevgimi sana sense bakıma muhtaç güzelliğini çok gördün bana ben ağlarken camdaki gözyaşlarımla aniden haykırmak geldi içimden gerek de kalmadı ya! bulutlar sökün etti birbiri ardına paramparçaydı gökyüzü sanki gök yarıldı da içine girdin umursamazlığına... benliğini kaybetmiş düşlerimdeki yok oluşuna... bedbahtlığına... bu bağırış, bu çığırış, sadece sanaydı sırf sana! duymadın, duyamadın ya olsun! sen hep rotasını arayan uçaklar gibiydin, hiç bir hava alanına inemedin ya yazık! hep yükseklerden uçardın, ama sadece uçardın. şuursuz bir uçar olmanın sana verdiği haz neydi bilemem ama Çelebi`ye özendin işin aslı. hazan mevsimlerinden bir gün geldi çattı sonunda... yakıta hasretken sen aradığın son çare seni yalnız bıraktı. daha başka ne beklerdin umudun neydi bilemem. öylece süzüldün arşın gölgesinde hele öylece yok muydu o duruşun -soluk bir resim gibi- silemezdim ya düşümden ah! o duruşun öylecene... o duruşun anlamsız, manasız kahrolası duruşun inan hala aklımda Alice Harikalar Diyarı`na uçarken çaresizlik kayasına vuruşun! ... 16 mart 2002 -cumartesi- 22:30 suları |
benliğini kaybetmiş düşlerimdeki
yok oluşuna...
bedbahtlığına...
bu bağırış,
bu çığırış,
sadece sanaydı
sırf sana!
duymadın, duyamadın ya olsun!
ne dediğini bilen bir şiir.
kutlarım,saygılar.