Kaşla G/öz ArasındaSuretime kapatılmış kapıların önünde G/özümde yaş sinemde sızı Bir eşiğin dibinde ses bekleyen abdallar gibi Biraz mahzun biraz mahçup d/izlerim d/izlerinde Cevabını bilmediğim nice sorular sormuşum Kaşla g/öz arasında Sessiz sedasız kimseye duyurmadan Sinemden özümü çalar gibi Sırra kadem basan bir hayatın girift gizlerinde Gördüğüm her düşü hayra yormuşum Üzerine simsiyah perdeler gerili Gün yüzü görmemiş Yüzyıllardır kayıp, kadim bir sırrı aralar gibi Köşe bucak arayıp bulduğum izlerinde Ne rüyalar görmüş ne hayaller kurmuşum Yalın ayak yollara düştüğüm Kendimi aradığım bir şehir gezisinde Gülümseyin diyerek en mutlu anı yakalar gibi Yiten bir ömrü yalansız çizdiğin eskizlerinde Kadim bir heykel gibi öylece durmuşum Özümü dipsiz kuyulara mahpus eden Azatlık istedikçe kan revan yaralayan Onulmaz dertlere salar gibi Yüzüme çakmaktaşı misali çarpan sözlerinde Kıvılcım kıvılcım tutuşup yanan kormuşum Bir akşamüstü Hüzünlü bir şarkı çalarken eski radyoda Gurubun yangınında ufka dalar gibi Baktıkça derinleşen gözlerinde Vurgun yeyip kirpiklerinden sahile vurmuşum. Muhammed Mehmet GÜL |