ey meryemŞiirin hikayesini görmek için tıklayın yalnız bir meryemin günlükleri nasıl olurdu.bir şarkı mırıldanmanın bir müzik dinlemenin uğultusuna kapılmak müziği hissetmenin aydınlığında.her zamanki gibi bir yabancılıkla sokaklarda dolaştım.rastladığım insanlar beni anlıyor gibi yüzüme çarptı utançlarımı.bense yenilgiyi tatmış bir komutan edasıyla geçip gittim yanlarından.dolar 12 lirayı gösteriyordu umutlanmak adına yaşarken.işte şimdi kutsala sığınmak gibi bir hayatı kaçamak yaşamaqk.yalnızca her şeyin düzeleceğine dair bir umutla yaşamak.işte gençliğim bu tutsaklıkla avucumdan kayıp gidiyor.bir dilek tutmanın yanlışlığı gibiydi renkli sahneleri hayatın.bütün canlılığını yitiriyordu duygular artık.çünkü mülkiyet için yaşamanın uzağındaydı hayat.
yüzünde ayetlerin aydınlığı cenneti yaşatan ılgın baharlar
günahkar kulların sığındığı affolunma beklentisi bahçelerin kudüsün kutsal bakiresi ışığıyla arındığı göklerin inanca akıtılan çeşme vakit ki duyduğu kalplerin müjdelenmiş.suların cinnetiyle yıkansa da kıyılar daima uzakta güneşin aynasında ısıtılmış dualar tutuyor yalnızlığımızı ekmekle şarap gibi ayin tutkusu. gönül çeşmesi iksir ki badesi uslanmaz menekşelerin. bu hakikate tutkun yıldızların efsünkar mehtaplı gecesinde musa gibi halkına yoldaşlığın tanrının lütüfkarlığını dinleten.. sığındığımız mabet ulviliklerinde ilahiler çocukların saf gönlünden akan |