Ah Leyli
Ah Leyli!
gün kurusu serinliğinde bir mezar taşı vefasıyla beklerken seni bu yağmurlar gider bu rüzgar, eflatun ve eylül bu güz de ölür Ah Leyli! bu yalnızlık çift kişilik değildir bu kadifeler bu inat... ve kış geçer, yaşamın en ıslak yerinden adına şiir yazılmamış çiçekler solar Ah Leyli! yüzünde üşüyen güneş lekesi derlenmiş güzel sözler yırtılmış cümlelerden ay ışığı, gök mavisi, kuş sesi... birde bir yorgunluk belirtisi âmâ gözlerinde mesafelerden Ah Leyli! bir acı ıstırap bir ince düğüm boyamış saçlarını ıssızlığın rengine gün eskir, gece ağlar acılarsa kördüğüm müphemlere dökülen hıçkırığın rengi ne? Ah Leyli! ay ışığından habersiz hüzünler derlemiştim umudumu yırtınca yoruldum demelerden öykü şefkatinde değil, sürgün tadında sır tut ki inat etmiştim, tut ki hiç sevmemiştim hasretinin kıskacı sol yanımdan ısırır... |
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________________Selamlar