SİNDİREMEDİMDede Korkut’tan beri ozanlar çalıyorlar Nursuzun elindeki saz’ı sindiremedim Ekinden başlayarak bizi parçalıyorlar Türkünün arasında caz’ı sindiremedim Biz iz bırakanların izlerinden gideniz Biz düşman esirine adaleti güdeniz. Terazinin kefesi, kimine derya deniz... Kimine de katreden az’ı sindiremedim Devran tersine döndü, şimdi kusur Habil’de Biri sokakta yatar, biri yaşar Babil’de Yaratandan ötürü yaratılan kabul de Şirret yüze bakarak haz’ı sindiremedim Hak dediğin pay olur, yetecek kadarıyla Yanında katık gerek, karın doymaz darıyla Dört mevsimi yaşarken yağmuruyla, karıyla Güneşi hiç doğmayan yaz’ı sindiremedim Umudun eli boldur, birine bin katarken Ay mehtabı doğurur akşam güneş batarken. Ataların sözüdür; "komşusu aç yatarken..." Sofrada kuş sütünü, kaz’ı sindiremedim Alibaba’yım kırk yıl kendimi avuttum da Dalını ele verdim, yaprağını tuttum da Birlik, dirlik adına her avuyu yuttum da Abesle peydahlanan baz’ı sindiremedim DOST KATKISI............Teşekkürlerimle... O davet bu davette kebapları yiyerek Fakir çula muhtaçken atlas libas giyerek Yan cebime koysana “istemezük” diyerek Yalancıktan yapılan naz’ı sindiremedim................Suat ZOBU Hânemden neler gitti yüzüme baka baka, Kader dedim alıştım, havale ettim Hakk’a. Akşama çok aç yattık, rezil oldu çocuğa, Da, sofradan eksilen tuzu sindiremedim............Mehmet SEMERCİO Dervişin fikri neyse zikri odur sanmadan Her gün başka bir yalan söyleyene kanmadan Sansür koyup Ata’mın hiç ismini anmadan Peşindeyim ben diyen yoz’u sindiremedim........ Şükrü Atay (Türkmenoğlu) Kutlarim ustasini bu anlamli eserin Kalemi kavi olur adil olan be$erin Sapi pu$tun elinde yontup duran keserin Sözde Hak dagittigi arzi sindiremedim..............Mustafaoğlu İlyas Biri yer biri bakar herkes kendi yolunda Sırtı kalın olanlar burma taşır kolunda Cebi delik kişiyse alır sade defolu Tarlam ne kadar gürdü dazı sindiremedim…………Seğmenoğlu (Osman Akçay) Daz: Çorak, çıplak (toprak) Çıkarı uğruna hep durmadan takla atan Dalkavukluk yaparak hem çamurlara yatan Menfaati uğruna her şeyi alıp satan Doğruyu konuşmayan ağzı sindiremedim...........Aybars KARLIDAĞ Yüreğine paye i aşk ı eken dervişi müjde i rahmete bela ı sindiremedim henüz ateşi narı ferdi zerre zerduşu yezid olmaya görsün def i sindiremedim.......Türk kızı (Emine Sezek Akbaş) Her kelime yalana inanan cahil kardeş Din ile avutulan itaat eden kardeş Aç gözünü sorgula bilime inan kardeş İnsanı ayrıştıran şahsı sindiremedim.......................NiCel Sözde şekil değişti insanlıktan çıkalı Yüzde şekil değişti değerleri yıkalı Masum ve mazlumların canlarını yakalı Sıfatı insan olan bizi sindiremedim.....................Gülseren MORKAN Gözü kalmış olanın komşusunun kazında Rahat yüzü görmesin ilkbahar da yazın da Aman donmasın diye zemheri ayazında Lütfedip tutulduğu kuz*u sindiremedim Kötüyü dört kollunun üstüne bindirirken İtinayla yüzünü kıbleye döndürürken Helallik göndersem de sin*ine indirirken Sarındığı bir metre bezi sindiremedim Aydınlığı taşlayıp karanlığı överken Doğruya düşman olup yaramazı severken En muteber kullara hayasızca söverken El açıp *Ya RAB* diyen sözü sindiremedim.....,.Aydın KAHRAMAN (sunsuzufuk) EKİN : Bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının topu. ABES : Akla, gerçeğe aykırı. PEYDAHLANMAK: Ortaya çıkmak, oluşmak. BAZ : Ana, Temel, Esas. Şiirimi güne layık gören, Edebiyat Defteri Seçki Kuruluna ve desteğini esirgemeyen tüm Yazar, Şair dostlarıma teşekkür ederim. |
Sayfana geldiğimde hoş bir sürprizle karşılaştım kardeşim.
Bu sitenin en iyi 10 hececisi arasında yer aldığına inandığım kardeşimi nihayet hak ettiği yerde bulmanın sevinci ve onurunu hissettim.
Sen harika bir şairsin.
Sen de benim gibi şiire ve siteye küsme.
Seni bir kez daha kutlar sevgi ve saygılarımı sunarım.