KASIM ŞARKISI
Bütün çiçekler gibi susuyordu
Durduğunda zaman Vakitsiz ayrılmasaydın yüreğimin rıhtımından Kudüslü bir zeytin ağacının bağrına Kazılacaktı adımız Yüzünü aydınlatan içindeki çocuğu Germeseydin çarmıha Masallara özne olmayacaktı Ankalar Ve benim en nazenin hislerimi Almasaydın ayakların altına Sararan kasımlara şarkılar söyleyecektik Dudakları kanatan eski bir hikayeydik Sandıklara saklanan Elenmeseydi kalburumuzda sevdan Ahdimize kan doğramayacaktı devran Susturabilseydik ruhumuzun borozanlarını Ayrılığın kokusu sarmayacaktı aklımızı İmgeler solmayacaktı mısralarda Kanı çekilmiş şiirler sağırlaştırmayacaktı kulakları Maviyi kınalayacaktık ufkumuza Dalacaktık ateşten denizlere Doğan günle birlikte Sararan kasımlara şarkılar söyleyecektik Damarlarımızı ateşle beslemeselerdi Gül rengine göz kırpmayacaktık dünyanın Bekleyecektik telgraf tellerinde son nefesimizi Sürgün verdiyse yüreğimiz zemheri vaktinde Gamzesinin çukuruna düşmemizdendir Gönlümüze usulca konmasaydı incir kuşları Şirazemiz su gibi akacaktı Mecnun’u olmayacaktık o şehla bakışların Yıldızların cümlesini alıp koynumuza Dizlerinde şirin uykular düşledik Ve durdu zaman Bütün çiçekler gibi suskun Bekledik milyonlarca yıl Bekledik yüreğimiz ağzımızda Tebessümüne gark olsaydık talihin Saçlarını taramayacaktık çilenin Şimdi ölüm meleğinin girip koluna Sonbaharı silkelemeden üzerimizden Dudak ucuyla da olsa Cümle düşkünlerin dört bir yanda Bal gözlerinin şerefine Sararan kasımlara şarkılar söyleyecektik… |
Saygılarımla..