GRİ HİCİVŞiirin hikayesini görmek için tıklayın yarım ekmek, domates, bir fiske tuz;
hayatın gözünü oyasıya yaşıyoruz... nafaka denilen üç hecelik hezeyan, gündüze mesai olmuş ki âyân beyan. dahi cebine doldursan da demli meyan, tutmuyor; hesaplar, hesaplar, hesaplar... pilavın üstünde dönen et sermayesi, sıvıyağ yanında okunmaz esamesi, bizimkisi iktisadi bir masal şeysi, düşmüyor; elmalar, elmalar, elmalar... askıda ekmek; idama mahkum edilmiş. simit-çay dediler, tamaha muadilmiş, meğer kürsüde gezinen laf-ı tebdilmiş, susmuyor; taklalar, taklalar, taklalar... tefeci olmuşken sarı çizmeli Mehmet, söylenecek söz çok fakat boşa bu zahmet biz üstatla bitirelim, Şekspir’e rahmet; "kelimeler, kelimeler, kelimeler..." (Ordu/6.Kasım/04:21) (*William Shakespeare, iyi adamdır.) |