ÜZÜLME CAN
ÜZÜLME CAN !
Terk eyle gamı ey can! Faydası yok efgânın Üryân geldik dünyaya yine üryân gideriz Utkuya ramak kaldı yeri değil şekvânın Her şerde hayır vardır beyhûde ye’s ederiz Bil ki mal mülk yalandır , vârisiyim zannetme Bühtân edip kimseye, gönül kırıp kin gütme Takvâ ehli ol ki can nefsin peşinden gitme Emanet olan ruhu bir gün geri öderiz Meçhul değil akıbet âşikardır gün gibi Lâcerem geçen ömür gelir bize dün gibi Aşk gönül pervazında eşk akıtan tin gibi Sevgiye çoban olup hâr içinde güderiz Habis neticelenir hebâ edilirse can Eflâk şâduman olur secdeyle ağarırsa tan Ukbanın tarlasıdır dünya denen köhne han Hakk aşkıyla yeşeren zavallı bir bideriz Zilzal olacak bir gün yer yerinden yarılıp Kıyametler koparken mahşer yeri kurulup Mecnun olup da bir gün nazlı yâre vurulup Leyla leyla diyerek Mevla’ya can adarız. Yaptığımız ameller Sâfî kalple değilse Affedilmez Firavun secde edip eğilse Nâkıs kalır bilirim sevaplarım yığılsa İstiğfar etmedikçe ahirette hederiz. Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ 27/03/2020 Efgân: Feryad etme, figan etme: Üryân: Çıplak, anadan doğduğun gibi Utku: Kurtuluş Beyhûde: Boşuna, boş yere Vâris: Mirasçı Bühtân: İftira Takvâ: Akıbet: Son.. Lâcerem: Kuşkusuz, şüphesiz Pervaz: Saçak Tin: Ruh Hâr: Kızgın ateş. Habis: Kötü, pis Hebâ: boşa gitme, ziyan Ukba: Ahiret Takvâ: Günahtan kaçınma, sakınma Bider: Tohum Eflâk: Gökler Şâduman: Sevinçli, neşeli Zilzal: Deprem, zelzele, sarsıntı Sâfi: Temiz, halis Nâkıs: Eksik, noksan İstiğfar: Tövbe etme Ye’s: Umutsuzluk Şekvâ: Şikayet, sızlanma Eşk: gözyaşı 27 Mart 2020 |