Anadolu'da Zaman
Anadolu’da Zaman
kanayıp bütün ağıtlarda anne oluyor anadolu. iyileşemeyen bir yarada baba. arkadaş oyunlarında çocuk sesi duyuluyor. hangi coğrafya tamir ediliyor bak yine, çok bıçak keskin duruyor. ağır yaşam sancısından omuzlara düşen ağırlık yorarken bedenleri, boynu muskalı çocuklar büyüyüp serpilecek. pusattan yük, geç olgunlaşmış dünyada yine defaten üzülecek. su değdiğinde ırmak, güneş değdiğinde fotosentez yurdu oluyor. yenilen ayazlar unutulurken en yakınından vurulacaklar uyansalar gayri. ah! hangi coğrafyada yaşanılan gerçek anadoluluk, yâre benzemişlik mus’af huzuru bu olsa gerek. bu kadar karanlığı sırtında taşıdıktan sonra gün olup şafak doğacak, gözlerine umut ekilip masivaya ziya olacak. yürekleri soğutan ırmak olacak. kurtuluşa yol verip aksın doludizgin, erken kalkan kuvvet bulup dönmesin gerisin geri. ocaklar daha gür tütüp yanı başında oba olsun, boy olsun, kır atların mahmuzunda hakanlar bulunsun. lahuti sesle çınlayan göksema, bozkırların tüfengini kuşanıyor yine yeniden. bir yürekten diğerine yeni şıvgınlar büyüyüp kocaman bir güvercin oluyor. çocuklar gibi kuş uçuruyor. vatanın asil cevheri özünde ebabil oluyor. acemi ruhu her ne kadar hikayelerle yorsa da bir taraftan yeni çağ düzenine gün doğuyor. asırlar süren akıncılığımız hiç geçmeyecek. taze dursun gayretler, süvarilerine avlak bulunacak elbet. düşmanın nereden vuracağı belli değilken, muhacir ve coğrafya alınyazımızla birlikte olacak. "kün tuğ olsun, bolgıl, kök kurıkan" * amin, güneş yurdunda kervan konaklatanlara. börtecine ulumaları batıya revan olacak elbet. mülteci zamanlar yanı başımızda konaklarken, uyudu uyandı eşik dibimizde kaç nesil uyanacak. gözlerde kuruyup yüreklerdeki giryeler öyle böyle kime devir olacak. bu geçici dünya sürgününde hangi millet ayakta kalıp hangi medeniyet sürgün yiyecek belli değil. yollar kolay yürünmüyor bu meydanda bilinecek bu kadar çok boynu bükük çocuk varken dünyamızda medet bu çağ insanına merhamet. * Oğuz Kağan duası İlkay Coşkun 28.09.2021 |