Platonik Ölümler (II) Bir Tutam Sabah
Ey İblis’in hasedinde,
Kabil’in hırsında, Karun’un tamahında yoğrulan günah Var git ihtiras girdabında boğulan er kişi otağında eğlen Bana da günah Ey kan kokulu merhamet sancısında yıkanmış oyuncak bebek Kurşun gölgesi sıcağında ve bir çocuğun gözlerinde ıslanan gece Şerefi keşfeden adamlar öldü Kim farkında boğulduğunun Allah’ım affet Ey damar damar kıvrılan soğuk yüzlü ıstırap Çatlak dudaklar, yırtık kundura, kar çiçekleri… Ey kahreden sefalet ve can evinden öldürülmüş insanlık Seni okuyacak vicdan yokluğunun emzirdiği saatlere uyandık Bizi affet Ey günahlarından veballer sırtlandığım asude mefhumum Aşınmamış düşlerin, yozlaşmamış kutsalların riyasız yazgısı Ey içimdeki özgür ruhlu esaret ve heveslerimin maddeye dönüşmemiş tutkusu bizi affet Ey söylenmemiş gönül kırıklarının ve en adamlık aşkların sahibi sevgili, Ben aynadaki kadar güzel değilim Beni affet... Her akşam arifesinde payımıza düşen yalnızlık Kör aşığın düşlerini burkan yürek sanrısı ve sen ötekileştirilmemiş dostluklarımızdan kalan muhabbet bizi affet Ey gömleği önden yırtılmadan kirletilmiş iffet Bir düşün adamlığında yoğrulan berraklık Bir siluetin ardına dökülen mahremiyet gizi Bu ateş yakmadan ikimizi… beni affet Ey yama tutmayan gündelik ahlak ve yalancı kehanet günahlarını bana yazma Ey aşkla tutunduğum inat ve saatlerce susmuş utançlar ve sen felaketten kurtarılmış baş eğrisi beni affet Ey dümeni karanlıklara çevrilmiş hırs, Ağarmayan gün ve gelmeyen sabah Kaç güneş karaladı kaç zamanı kirletti Kaç sevdayı öldürdü bu feryat Bir el ver ya da bir tutam sabah… |
Namussuzların elinde kalmış namus
Cenderenin çıkmazında kalan bizler
Buğz edemeyen diller
Ey masumlar bizi affet
Karanlığın şerlerine (lâ) ' de fecr'e ulaş
Vuslat
Üstat beğeniyle okudum gönlüne kalemine sağlık.