Karardı Dudağımdaki Eski Yankılar
içi öyle sıkılıyordu içi
kısa bir bir koridorda yürüyormuş gibi duraksadı fareli köyün çalgıcısı aradı bir ara bir ışık bir kapı gıcırtısı biz her şeyi düşünüyorduk kelimelerin bile yetişemediği konuşmalarımız vardı çok hızlı öpüşüyor hemen akşam oluyordu gündüzleri söylemeye bile gerek yok dağılıyordu aydınlıklar kaynadıkça içimizdeki serüven aldım yavaşladım daha da dans ettim onunla bir uçtan bir uca mevsimler geçti karardı dudağımdaki eski yankılar artık anlatmaya bir yer kalmadı küçüldü koridordaki ses bana kaldık biz bize parmaklarımı döndürüp durdum üzülüp döndüm içimdeki evime. |