Zamanın Ağlayanı
Zamanın Ağlayanı
sel sele bulanık hâliyle boyun büküp dağdan inen hınçlı bir çağlayan. kükreyip önünde ne varsa sürükleyip sesli bir ezgiyle ayaksesleri çıkageliyor. gümrah sulardan dökülen dilhunu daha çok kalabalıkların ağıtını doğuruyor. kalbi kırık çocuk gibi ağlayan oluyor bütün kızgınlıklara. içi ferahlatan yel bulup çağlayan ırmaklarca set kuruyor. el üşüyor yürek üşüyor mevsimler üşüyor toplanan ayazında bilfarz. bizse susmalara düşüyoruz elemle. kayıplar hazırlanıyor ve nefesi darlanan insan, ölümü ensesinde karşılıyor. her şeyin fazlası zararken damakta acı su taşıyan çabanın nefesi desek doğrudur. doğru- bilinç ve şuura ulaştıran hayat güzeldir oysa. zelzele yar ve uçurumda göçük, sınıyor bizi Çalap. her afet bizi silkeleyip hıncını duyumsatıyor. daha çok acıyı taşımak biz insana düşüyor. ellere soğuk gözlere sızı bırakıyor. ne çok insan yontuyor ne çok kere ölünüp gidiliyor. muhkem sığınak müdavimlerini bekleyecektir elbet. cimri tutulan yürekler her acıyı oda oda melali yaşatıyor. yaralar çoğalıyor bak acunda, baharsızlaşıyor gelecek. her yeni yıl yine ölümün haşyetiyle yaşanan dünya acısına taziye bulup ihmali aradan çıkarmak gerekiyor. derin bir boşluğu çökertiyor gibi yaşıyoruz dünyayı yine de. gelene güceniklik olmaz elbet kader, keder olmamalı, çalışalım oysa. ateş çemberi her yaklaşan alaz gecelerin peymanı, duman çıngı tar oluyor nereye ulaşırsa. eriterek dünyanın murcunu ev-ocak dolaşıp bacaları sarıyor. kimilerinin gözyaşlarını silebileceği esintiyle değip ateş oluyor. duman ve is yüngülü ne varsa önüne katıp bir derviş bir münzevi bir keşiş gibi suyunu içiriyor. ah seni tutan biri olsa keşke. Ağaç-orman ensesinden tutan bir yağmur olsa. elleri çoğaltıp işleri azaltmak olsa vaktin aynalarına yansıyan od, hayallerin en derin nakaratı epifani ile uyanan gözyaşına koca bir ders olsa. hayat zayiatı insan serde yiğittir ama zaman iktizasına göre yolunu alacaktır oysa. İlkay COŞKUN 23.08.2021 Gökmavi Derisi Sayı 25, Ocak 2022 |