İnsan
Biraz büyüyüp de kesince aklı
Hırs ile dünyaya sarılır insan Bilmez ki her cevher özünde saklı Diyardan diyara sürülür insan Bir güzel düşünce gönül yoluna Sever de alemin düşer diline Dokunur gözleri zülfün teline Gönülden gönüle vurulur insan Yükselip çıkınca kırkı zamanın Teklemeye başlar çarkı dümenin Vurunca teline aşkı kemanın Kaderi kederle karılır insan Eser serin serin ayrılık yeli Solar yavaş yavaş bahçenin gülü Sırtına takınca acı çengeli Gülün dikenine darılır insan Sokaklar duyamaz naralarını Kimse dönüp sarmaz yaralarını Beyaza bağlayıp karalarını Eğilmiş belinden kırılır insan Bir asi çocukken koştuğu yerde Değirmen döndükçe çalınır derde Ve bir gün kapanır sonuncu perde Beyaz bir çaputa dürülür insan Gider omuzların şatafatında Kutsal bir mabedin tahta atında Uzun bir uykunun saltanatında Gururla bir tahta kurulur insan Ve bir gün gelip de her şey susunca Gök şahit olup da yer konuşunca Yeniden bedenle ruh buluşucunca Bir sonsuz hayatta dirilir insan... |