Gel 27
Gel, ister lale ol, istersen de kardelen
Ayrı kalmak acı veriyor bana senden! Kokuların gelir sümbülden Gitmiyorsun, terketmiyorsun beni düşüncelerimden Doğrusu bu, itiraf ederim Yaşanmamışlıkların toplamı var Senden ve senden önceden! Bilmezdim, gönlümün böyle Deli divane olduğunu Göçüp gitmeden, bu şehirden …. Her şafağın yeniden bir ölüm olduğunu bilmeden Ormanlarin serin yeşilliğini taşıdığın yüreğinden Yorgunum yorgun, gel de tut ellerimden Bak, bir sabah daha sensiz Donatır gün kendini hüzünlü elbiselerden Seversen sev derdin beni ciğerden Ciğerden seviyorum seni ciğerden Çiğ düşen dudakların gülümsesin yine aynı yerden! Çekilmiyor yanlızlık bu güvercin sessizliğinden Çekip gitmez ve gitmesin bu yoksulluk içimden Kaçılmaz ki, senden! Esersin bir saba gibi her gün yücelerden Uzanır gider, çiğner zaman bizi Ben, seni öperken gözlerinden Bicilmiş, dökülmüş gökyüzü gibi Geçip gidersin önümden Seyre doymaz gözlerim seni Öperken gözlerinden Şimdi bulutlarda çağırıyorum seni Çektiğim acı özleminden Seni topluyorum, dağda bayırda Kır çiçeklerinden … Renk renk açıyorsun her gün yeniden Rüzgar, karayel, poyraz, meltem, sam Esiyor içimden! Geldiğim coğrafya gibiyim Dağlara benzer, dalgalanırsın Derince içimden! Dudakların seslenir, Gözlerin bahseder sevgiden Bu ayrılık, bu acı, bu ölüm neden? Hep sen, Sabah sen, öğlen sen İkindi sen, akşam sen, gece sen Esersin bir kamerya da ay ışığı içinden Yaşamak zamanı zanlıca yeniden Bir avunmak kalır, bir de dinlediğimiz şarkılar Her gün bitip tükendiğim özlemden Korkmuyorum ki, sen gittin gideli ölümden Hep içimdesin, hisettemlisin bunu kendiliğinden Acı çekiyorum çaresizlik serüveninden Yüzüne vuran ışık inceliğinden Doğa kadar gerçeksin, Bitmiyorsun ve her gün başka bir biçimde Doğuyorsun içimde yeniden … Her dere kenarında, Her nefes alışımda Seni basıyorum, ipek gibi saçlarını okşarken bağrıma Hissedebildiğim tek aydınlık adına Gel ve öldürme beni havasızliktan Kurtar, içine düştüğüm bataklıktan! Bir yudum su iç ve bana da ver Kalan damlaları senden Alayım ölümü üzerime senden Bilmelisin, hazandır Sensiz geçtiğim mevsimler içinden Döküldü yapraklar, gökyüzü mavi değil Dağlardan kekik kokuları da gelmiyor Bilmem ki neden? Kahroluyorum, her gün Yaşadığım çaresizlik yüzünden Gözlerim görmüyor artık Gündüz ve geceyi de farkedemiyorum Sensiz bir adım bile Öteye gidemiyorum! Gel, gel diye sana sesleniyorum Uyku yerine sana özeniyorum! H. Hüseyin Arslan - 11.07.2021 |