Yığın yığın gelirim, bir gece vakti
Geçip bir kıyıdan
Gönlüne ilikle diye beni
Dökerim yüreğimde ki bütün tasaları
Gelişigüzel bir şekil de değilde
Yüreğimde ki metanetle …
Nağmeler söylerim sana hiç duyulmamış
Enstrümanlar eşliğinde
Bilmem, kim sallanır, şimdi senin o beşiğinde?
Savrulur gelirim, bir gün vaktinden önce
Veya tam saatinde!
Silkeler dökerim, yüreğimde ki acı hisleri
Güller dikerim gökyüzüne
Sen geldiğinde yeniden onyedisine
Süslerim yanaklarını gelinciklerle …
Kızıl kızıl tütersin gül renginden
Yasiminler kokar o gün gözlerinde
Ve sonra güneş sarılır boynuna
Karanfiller adına …
Yığın yığın gelirim sana
Günler ve geceler dumanla kaplansa da
Volkanlar kaynayıp yolları tıkasa da
Lav olur dökülürüm yanaklarına
Busseler ateşe döner ağızımda!
Yeryüzü sarsılır, duman kaplar düşlerimi
Senin varlığınla …
Yine bulurum seni düşmeden bu düzenn tuzağına
Yıldız Parkını düşlerim, sonra
Bir kahve içesim gelir gözlerinden sade
Savurur saçlarını Boğazın poyrazı
Lodosta esse, almam onu asla gaile
Beklerim seni Ortaköy de, bir kahvede
Çay ve simit eşliğinde
Kapital’ı okurum tedirgin cümlelerle …
Yığın yığın gelirim, hasretlik beni öldürse de
Biliyorum, belki bakıyorsun şimdi pencereden
Ya da beni görüyorsun yüreginde ki imgelerle
Günleri geçiriyorum sensiz
Günleri ve kendimi imtihan ede ede
Es diyorum, …. es
o kahverengi gözlerinle …
Vur iç sahilime, dilime, düşüncelerime
Kulak asma sen orada ki eleme ve kedere
Al götür onları, savur avuç avuç göklere …
Rüzgar toplasın kendi keyifince
Uzaklardan gelen seslerin bilinmez ahengiyle
Yığın yığın dökülürüm, içimden
Benzerim eylül’e
Her yaprağım düşer bir yere
Fotosentez tavan yapmış inmez yere
Klorofile ne hacet var bu günlerde
Toprak nemlenmiş,
Ayak izlerim kalıyor geride
Ben ilerledikçe …
Beni takip et ve gel,
Düşmeden ölümün pençesine
Boşlukta kalmasın hiç bir sevincin
Yaşamak niyetiyle
Küsme acı çektirerek kendine
Varsın yansın günler, solsun güller
Gelincikler de ağlasın
Onları bahar alıp bahar sarsın yüreğine
Yağmurlar süpürüp götürsün
Seni gören herkes imrensin
Gözlerinde ki gülüş hiç ama hiç bitmesin
Yığın yığın dökülürüm, bir ışık huzumesi gibi
İncelirim, incelirim olurum bir düğme deliği
İlikle diye gönlüne beni
Nasıl sevmem, nasıl unuturum seni
Ve geliyorum sana verdiğim söz gibi
........ ........ diye gözlerinde erisem,
Baharlara sevdayla sana leyli desem
Nice yağmurlara ve fırtınalara dirensem
Hiç bir şey yıldırmaz beni
Yazıyorum şimdi senin öykünü
Martılar getirsin diye sana mektubumu
Yıkılıyor şimdi keder duvarları birer birer
Kalmıyor, kalamaz yüreğimde
Senden başka hiç bir şeyin hükmü!
Sevda niyetine, gönlüne ilikle beni
Düğme olur asılı kalırım,
Bilirsin böylece niyetimi
Kimse görmesin diye bedenini
Örterim tenini!
Tenini!

Hasan Hüseyin Arslan - 02.10.2021