duygusal kopuşlar bağlanmazyanlış anlaşılmanın umursamaz dalgınlığındayım ardına bakmak mânâsı boyun ağrısı kıvamında huzur evi şapkasıydı başımdaki bulutların rengâhenk ses’ten hafifliği kızgınlık ; altın’dan akşam üstünü çıkarmadan temmuz güneşini koynunda s’aklamaktı yasa baskılı ve tahtası çivisiz tabut d’olgulu içimde us ağlatan tabular vardı ! kimsenin kimseyle kimsesizliği yoktu akıllıydı canlılar can kattılar canıma susmam için.. susuzluk dudaklarımda çatladı kör kuyuların dış gözleri kapalıydı sırlara karanlığıma düş kurmuştu failim d’uyanlar uyanmadılar.. daha dün dayanılmaz bir ağırlığı vardı dünya’ya ait bir ülkenin manşetlerin arızalı şokları gizil servisimin yüreğine çizimli sloganlar saltanatıydı beşinci kol kuaförü perişan saçlara tutuklu ucuz etin yahnisini dağıtıyordu o’na bu’na sihacı sezgim’e inat tarifeliyle çıktım kaf dağının zirvesine piknik tüpümle göstergemi ç’almışlar alçak irtifalar ! açılmadı paraşüt inme indi - benim yerime meclisle münasebetli illegâl hevesine... not: uzun süre ’’atla,atla’’! demiş halk,yirmibeş binliklere-sonra dağılmışlar !! m’illet ittifarzlı yedeğinde,yedieminle. .. |