YALDIZLI FİNCAN
YALDIZLI FİNCAN
Dağlıyor can evimden bu ne yaman bir acı Ellerimle ördüğüm saçını özlüyorum Gölgesinde oturup dinlendiğin ağacı Hâlâ ordasın sanıp uzaktan izliyorum Namaz eteğin vardı mürdüm renkli basmadan Üzüm alamaz olduk sen gideli asmadan Salamura suyuna teyekleri basmadan Tıpkı dediğin gibi elimle tuzluyorum Katını açmadığım kırk yamalı hurcunu Kilis’den getirttiğin o yaldızlı fincanı Andaç diye verdiğin sedef inci mercanı Kokun gitmesin diye bohçamda gizliyorum Aklıma düşüyorsun yaparken bulgur aşı Başıma bağlıyorum sarı oyalı şeşi İnerken yanağıma kara gözümün yaşı Yaralı ceylan gibi inleyip sızlıyorum Bir bilsen anneciğim sensiz neler yaşadım Zemheride tutuştum Ağustos’da üşüdüm Dertlerimi kalbimde parke gibi döşedim Kabardıkça ucuna mıh çakıp düzlüyorum Senede bir gitsem de gardaşıma bacıma Gördüğüm manzaralar tuz basıyor acıma Düştüğümüz bu haller gitse de çok gücüme Kanayan kalp yaramı dağlayıp közlüyorum Toprağı yorgan edip çekip örttün üstüne Helal ettin hakkını düşmanına dostuna Nice dertler yükledin ölmeden kalp testine Gelmeyecek olsanda yolunu gözlüyorum. Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ YALDIZLI FİNCAN Şiirimi günün şiiri olmaya layık gören tüm gönül dostlarımıza en kalbî teşekkürlerimi sunuyorum. Her ne kadar bizi ülkemizde de kutsal aile mefhumunu katletme çabaları varsa da, her ne kadar aileler çatırdamaya başlamışsa da yine de dünya devletleri arasında aile bağları en güçlü olan toplumlardan biriyiz. Bizde anne deyince akan sular durur. Evlat deyince kuruyan dereler çağlamaya başlar. Rabbim aile bağlarımızı koparmasın inşaallah. Teşekkür ediyorum Edebiyat Defteri Ailesi🌷🌷🌷 |